İSİB SEKTÖR STRATEJİ ÇALIŞTAYI YAPILDI HAVALANDIRMA SİSTEMLERİNİN ÖNEMİ OKUL İÇİ HAVA KİRLİLİĞİ VE SAĞLIK ETKİLERİ YOĞUN BAKIM STANDARTLARI VE İNSAN FAKTÖRÜNÜN HASTANE ENFEKSİYONLARINA ETKİLERİ SYSTEMAIR İLE OKULLARDA OPTİMUM İÇ HAVA KALİTESİ GALATAPORT İSTANBUL’A DAIKIN İMZASI MANTOLAMANIN ‘İYİSİ’ BONUS 16 CM TAŞ YÜNÜ İLE AĞAOĞLU ÇEKMEKÖY’ DE MEVAMALL AVM -ANKARA PROJESİNDE TERCİH YİNE ATLANTIK SU KAYNAKLI ISI POMPALARI OLDU MITSUBISHI ELECTRIC YARININ ÜRETİM ANLAYIŞINA YÖN VEREN ROBOTLARINI SERGİLEDİ YEŞİL ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNÜ DİKKATE ALAN ŞİRKETLER VERİMLİLİĞİNİ ARTIRIYOR İKLİMSA VE UGETAM, GES ALANINDA UZMAN PERSONEL İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞACAK ASHRAE’NİN GLOBAL HVACR SUMMIT VE RAL CRC TOPLANTISI 400’Ü AŞKIN TEMSİLCİ İLE İSTANBUL’DA YAPILDI SAĞLIK, KONFOR VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ” ARASINDAKİ İDEAL DENGENİN KURULMASI ÖNEMLİ İZOCAM BAYİLERİNİN SON DURAĞI “BEYAZ ŞEHİR” BELGRAD OLDU ÇUKUROVA ISI’NIN FABRİKALARIN ENERJİ TASARRUFUNA KATKISI BÜYÜK

MTMD GENEL SEKRETERİ GÜRKAN ARI

MEKANİK TESİSAT SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

TEKNOLOJİNİN GELİŞMESİ, BİZLERİ TESİSAT SEKTÖRÜNDE BAŞ DÖNDÜREN  YENİLİKLERLE TANIŞTIRDI

 

Mekanik tesisat konusunda tüm dünyada son 35-40 yılda gözle görülür gelişmeler oldu. Dünyadaki gelişmelere ayak uydurmakta Türkiye neredeyse hiç zorlanmadı. 

 

Yakın tarihimize baktığımızda, ülkemizde bulunan birçok binada Sıhhi Tesisat, Pis su tesisatı ve Isıtma tesisatı ile tesisat sektörü oluşmaya başladı. O yıllarda teknoloji ve bilgi açısından birçok konudan habersizdik. Türkçe kaynak çok azdı ve sektörde bilgi saklama hastalığı vardı. Sektördeki abilerimiz; tecrübeleri, MMO Yayınları, Recknagel ve az sayıda yabancı kaynak ile çözüm üretmeye çalışıyordu. Teknolojinin gelişmesi konfor beklentisinin artması ile Havalandırma, Soğutma sistemleri de iştigal alanımıza eklendi. Otomatik Kontrol, Mutfak Tesisatı, Doğalgaz, LPG tesisatı, Çamaşırhane, Soğuk Oda, Medikal gaz tesisatı, Yangın tesisatı, Havuz tesisatı, Su, ses, Isı, Yangın Yalıtımları, temiz ve Pis su arıtma, Güneş Enerji, Jeotermal Enerji, Isı pompası, kojenerasyon, trijenerasyon, sertifikalı binalar, sıfır enerjili binalar derken mekanik tesisat çalışma alanları çeşitlendi ve her bir konuda ihtisaslaşmak gerekti. Büyük orada sektörümüz, ithalatçısı, üreticisi, satış organizasyonları, tasarımcı ve uygulamacılar bu gelişmelere hızla adapte olup uygulamalar yapmaya başladılar. Özellikle ithalatçı firmaların tasarımcılarımız ve uygulamacılarımızı yurtdışında üretim yapılan fabrikalarına götürmeleri ve eğitim vermeleri bizlerin gelişiminde çok önemli paya sahiptir.

 

GELİŞMELERİ SÜRDÜREBİLMEK İÇİN ADİL PAYLAŞIM ÇOK ÖNEMLİDİR

Bu süreç devam ederken değişmeyen tek şey mekanik tesisatın, inşaat sektöründe yükümlülükleri ve görevleri sürekli artarken, hak ettiği saygıyı ve ücretleri alamamasıydı. Mimarlık ofislerinin alt taşeronu gibi çalışmak zorunda olan tasarımcılarımız, sürekli artan yeni sistemler ve ilave yüklerine karşı adil ücret dağılımına ulaşamadılar Mekanik tesisat müteahhitleri de yapmış olduğu işlerin karşılığını almakta zorlandılar. Tasarımcıların işverenleri Mimarlar, Mekanik müteahhitlerin işverenleri de inşaat firmaları olup, genelde ana işveren bizlerin fiyatlarına %20- %25 kar koyarak maliyetlerini oluşturmakta ve çoğu zaman işi yapan bizlerden daha çok gelir elde etmekteydi. Bunun en büyük dezavantajı, yeterince kar edemeyen mekanik tesisat sektörü, gelişimini ve kurumsallaşmasını tamamlamakta zorlanacak olmasıydı.

 

GÜÇLÜ SEKTÖR GÜÇLÜ FİRMALARI DOĞURACAKTIR

Sektörümüz hızla gelişimini tamamlamış ve teknolojik olarak çağa ayak uydurmuştur. Bunun en önemli aşamalarından biri sektörel derneklerdir. Özellikle TTMD’nin 1992 Yılında kurulması ve daha sonra sektörde birçok derneğin kurulmasına ve gelişmesine destek vermesi sektör gelişimine çok büyük katkı koymuştur. Ayrıca TTMD eğitimleri ve ilk yıllarında aynı konuda iki rakip firma konuşmacılarının birlikte sunumları hem uzlaşma kültürünün oluşmasında hem de sağlıklı bilgiye sektörün ulaşmasında çok etkili oldu. Mekanik Tesisat sektörünün teknolojik açıdan gelişmiş ülkelerin seviyesine hızla çıkmasında, birbirinin alternatifi olmayan onlarca ihtisas derneklerinin katkısı hafife alınamaz. Bu emek ve çalışmaların neticesinde, ülkemiz inşaat sektöründe dünyada ilk üçlere rahatlıkla girebilmiştir. Fakat bu süreçte hem STK’ların hem de firmalarımızın kurumsallaşmasını gerçekleştiremediğimiz için, bu başarının sürdürülebilmesinde ciddi sıkıntılar çekilmektedir.

 

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINDA ÖNCELİK LİYAKAT OLMAZ, MENFAAT İLİŞKİLERİNE DAYALI YÖNETİMLER SEÇİLİR İSE SONUÇ HÜSRAN OLUR

Kurumsallaşma ne yazık ki ülkemiz hak ettiği noktalara gelememiştir. Derneklerimiz başlangıçta çok güzel adımlar atmıştır. Birçok dernekte bir dönem başkanlık yapmak nerede ise kural haline gelmiştir. Liyakat hep ön planda tutulmuştur. Örneğin MTMD yönetimlerinde bundan önceki 7 dönemde Saymanlık, Genel Sekreterlik, Başkan Yardımcılığı ve bir sonraki dönem Başkanlık yapılarak hem dernek kültürü geliştirilmiş hem de süreklilik ile kurum kültürü geliştirilmiştir. Bugüne kadar CEMİYET ilişkileri, CEMAAT ilişkileri, Siyasi parti ilişkileri veya Çıkar ilişkileri gözetilmeden Liyakat esasına göre yönetimler oluşturulmuş bunun da meyvelerini alınmıştır. Öyle ki son yıllarda FETÖ yapılanması, iktidar yapılanması sektörel derneklerde tüm çabalarına rağmen etkin ve yönlendiren olamamıştır. Sivil toplum kuruluşları gönüllülük esasına göre mevcudiyetini sürdürdüğü için liyakat vazgeçilmez unsur olmalıdır. Aksi taktirde gönüllü çalışma yapacak, dernek ve ülke menfaatlerini ön planda tutacak mekanizmaları sağlayamayız. Bunun aksi davranışta bulunan Sivil Toplum Kuruluşları yok olmaya mahkûmdur. Bu konuda haksızlıklar karşısında sessiz kalan kişiler en az haksızlık yapanlar kadar suçlu ve sorumludur.

 

Derneklerimizde kurumsallaşma ile eş güdümlü olarak Şirketlerimizde de Kurumsallaşma çok önemlidir. Şirketlerimizin kurumsallaşması ve kurumsal yapılarını sürdürebilmesi için şeffaf, adil ihale sistemi ve adil paylaşım çok önemlidir. Buradaki şeffaf, adil ihale sistemi sadece kamu kurumlarının ihalelerinde değil kurumsal özel sektör ihalelerinde de sağlanmalıdır. Kamu KİK şartnamelerine uymalı, olağanüstü hal veya zorlanmış yöntemlerle zorlanmış ihale yapmamalıdır. Bu yöntemler etik olmadığı gibi inşaat sektörümüzün uluslararası rekabet gücünü çok düşürecektir. Bu konuda sektörümüz vakfı olan İSKAV iş Etik Kodları konusunda çalışmalar yapmış ve geliştirmeye devam etmektedir. Sektörümüzün bir çok bileşeni bu Etik Kodlara bağlılık göstereceğini ifade etmektedir.

 

PAZAR KAYBI VE SEKTÖRÜN GÜÇ KAYBETMESİ

Ancak son zamanlarda hızla pazar kaybına uğruyoruz. Sektör gelişimi 1990’lı yıllarda inanılmaz bir ivme göstermiştir. Analiz ettiğimizde kurumsal inşaat firmalarımız yurt içi projelerinden genel giderlerini ve kurumsal yapısını ayakta tutarken yurt dışı işlerde rekabetçi fiyatlarla ve kaliteli işgücü ile pazarda söz sahibi olabiliyordu. Ancak bu 2000’li yıllarda nitelik olarak kan kaybetmeye başladı. Türkiye’de yapılan inşaat işlerin uluslararası iş yapan büyük müteahhitler yerine TOKİ marifeti ile farklı firmalara verilmesi bu firmaların rekabet şansını ortadan kaldırdı. TOKİ üstlenmiş olduğu göreve nazaran çok az kadrosu ile ülke genelinde çok değişik ve büyük kapasiteli işler yapmaya çalıştı, ancak imkanlar bunu karşılamakta zorlandı. TOKİ’de özveri ile çalışan yetkin ve saygın meslektaşlarımıza çabalarından dolayı teşekkür ederken bu kadar yük altında kalmaları nedeniyle çok yoğun çalışmalarına rağmen bazı binalarda istenilen kaliteye ulaşılamadı. Ayrıca Türk müteahhitlerin hitap ettiği pazar genelde petrol gelirleri ile yatırım yapan coğrafyada olması, yeni pazarlar bulamaması, petrol satış fiyatlarının değişkenliği nedeniyle daraldı. Bunun dışında işveren ve kamunun öz sermayesi ile iş yapmak istemeyişi finansman yükünü müteahhit, taşeron ve üreticiye taşıtması, düşük maliyet anlayışı, TOKİ marifetiyle yapılan işler devlet ödemelerinin durdurulması veya azaltılması maketten satışlar, barter yöntemi ile taşeron seçimi, mekanik tesisat firmalarının yönetim hataları nitelikli eleman eksikliği sektörün tahtını koruyamamasının en önemli sebeplerindendir. Sektörün ekonomik göstergelere göre büyümesi nitelikli iş gücüne, kurumsallaşmış şirketlere yansımadı. Nitelikli iş gücü beyaz yakalılarda artarken özellikle mavi yakalılarda ve ustalarda hızla erozyona uğradı. Nitelikli işgücü maliyetlerimizin artması, kurumsal firmalarımızın sürekli bölünerek birbirlerine kalitede değil fiyatta rekabet felsefesini benimsemesi bir başka kanayan yaramız oldu. 

 

Krizden çıkış yollarından biri de yeni yurtdışı pazarlarına açılmak, mevcut pazarlarda pazar kaybetmemekti. Bu konuda İSİB ( İklimlendirme Sektörü İhracatçılar Birliği ) Başkanları Zeki POYRAZ ve Mehmet ŞANAL ve ekipleri sektöre ciddi katkılar sağladı. Çok sayıda yurtdışı iş gezileri ve organizasyonları ile başta üreticiler olmak üzere sektöre yeni pazarlar kazandırmak için çok emek verdiler. Başarılı da oldular buradan kendilerine sektör adına teşekkür ederim. Ayrıca Türk tasarım firmalarının, uluslararası tasarım firmalarına dönüşmeleri için sektör olarak gerekli desteğin verilmesi gerekliydi. Ancak bu konuda ne kamuda ne de sektörde tüm çalışmalar ve girişimlere rağmen yeterince başarı sağlanamadı. Tasarım ofislerimizin, acilen uluslararası tasarım ofislerine dönüşmesi gerekmektedir. Şayet bu başarılmış olsa idi, dünyanın her yerinde tasarım yapacak olan Türk tasarım ofisleri, tasarımlarında, şartnamelerinde Türk markalarını tanımlayacak, Türk mallarının satılmasının önünü açacaktı. Bu projeler sayesinde Türk müteahhitlik sektörü ihalelerden haberdar olacak, aşina olduğu projelerde fark yaratacak ve tercih edilme ihtimalini kuvvetlendirerek ihracatımızı artırıp, pazar payımızı büyütecektik. Uluslararası tasarım ofislerinde çizilen projelerde çalışan müteahhitlerimiz şartname değiştirmekte ve yerli ürün kullanmakta çok zorlanacağı için en güçlü olduğu yerli ürün kullanmamakta ve yapmış olduğu işlerde karlılığı düşmekte ve rekabet şansını azalmaktadır. Bu konuda defalarca sektör olarak Ekonomi bakanlığı ile yapılan çalışmalarda maalesef somut sonuçlara ulaşılamadı. 

 

Ülkemizde anlık krizler bir türlü bitmek bilmiyor, 1994 Krizi, 2001 Krizi, 2008 Krizi ve en büyük yara ise adı konulamayan son yıllarda anlık krizlerin yerini alan sürekli kriz ortamındaki yaşam mücadelesi oldu. Göreceli yoğun bir iş ortamı ve hacimsel iş potansiyeli olmasına rağmen (Son 3 yıl hariç), nitelikli iş gücü ve nitelikli şirketlerin küçülmeye zorlanması sıkıntıları artırdı. 

 

Sektör özellikle 1994 ve 2001 krizini yurtdışı proje ve müteahhitlik hizmetleri ile aşmıştı. Yurtdışı pazarlarda rekabetin artması ve kârlılığın azalması, kurumsal inşaat firmalarını zorladı. Ancak yurtiçi projelerin TOKİ marifetiyle yapılması ve ne yazık ki TOKİ müteahhitlerinin birçoğunun; kurumsallaşmadan uzak, nispeten sınırlı teknik donanıma sahip ve düşük maliyet odaklı çalışması, toki tipi lavabo, kombi, petek gibi üretimler uluslararası inşaat firmalarımızın ve üreticilerimizin gücünü zayıflattı. Bu firmalar birikimlerini hızla daha kârlı iş kollarına, enerji üretimi, dağıtım, turizm, tekstil gibi kendi alanları dışındaki sektörlere yönlendirdiler ve mesleki bilgi ve becerilerini tozlu arşivlere kaldırdılar.

 

Bu açmazlardan kurtulmamız için Tesisat mühendisliği sektörünü geliştirmek zorundayız ve gelişeceğiz. Çünkü dünyada en büyük savaşlar enerji kaynaklı savaşlardır. Ülkemizde enerjinin en yoğun kullanıldığı sektörlerin kilit personelleri de meslektaşlarımız. Dolayısıyla enerjinin büyük bir bölümüne biz yön veriyoruz. Bu enerjiyi biz kullanıyoruz, üretiyoruz, tasarlıyoruz. Bu nedenle tüm canlıların geleceği için, çevre için, ekonomi için, kısaca yaşam kalitemizi artırıp refaha ulaşmak için meslektaşlarımızla birlikte daha çok çalışmak zorundayız. Bunun için gerekli olan teknik altyapı ve bilgi birikimine sahibiz. Kuvveti yönlerimizden biri de esnek çalışma modeline yatkınlığımız, teknolojik olarak gelişmelere rahat ulaşabilir olmamız, gelişmekte olan ülkeler ile rahat iletişim ve ilişki kurabilmemiz bize rakiplerimize göre avantaj sağlamaktadır. 

 

Untitled 1

KLİMADA ÜRETİM ÜSTÜ OLMAMIZ SEKTÖRÜ ÇOK GELİŞTİRDİ

Klima sektöründe, Avrupa’nın üretim üssü olmamız sektör olarak hızla mesafe kaydetmemizde de çok önemli idi. Genelde uluslararası firmalar yerli üreticilerimizi ya satın aldı ya da iş birliğine giderek teknoloji ve yeni Pazar payları sağlarken kalitenin de artmasına katkı sağladı. 

 

 

KUVVETLER AYRILIĞI ÇOK ÖNEMLİ

Son yıllarda elektromekanik tesisat sektöründe sıkça rastladığımız “kuvvetler ayrılığı” ilkesine uyulmaması ve haksız rekabet ortamı, uzun vadede sektör bileşenleri aleyhine sonuçlar doğurmaktadır. Her geçen gün bu sorunlar ağırlaşmaktadır. Bilindiği üzere, tesisat mühendisliği sektörü temelde, ‘tasarımcı/danışman’, ‘tedarikçi’ ve ‘uygulayıcı/yüklenici’ olmak üzere üç ana çözüm ortağından oluşmaktadır. Bu üç temel iş kolu, sektörün birbirinden ayrılmaz ve tamamlayıcı unsurlarıdır. Başarılı mühendislik çözümleri ve uygulamaları için, bu üç unsurun birbiriyle uyumlu ve eşgüdümlü çalışmaları esastır. İyi bir tasarım olmadan, başarılı bir uygulama yapılamayacağı gibi, güvenilir ve rekabetçi hizmet veren tedarikçi firmalar olmadan da müteahhitlik sektörünün başarılı olması mümkün değildir. Son yıllarda, artan rekabet ile iş hacminde yaşanan daralmalardan ötürü, maalesef tasarım, tedarik ve uygulama hizmetlerinin ikisinin ve hatta bazen üçünün de bazı firmalar tarafından tek elden sağlanmakta olduğu görülmektedir. Bu durum, zaten daralmış bir piyasada, iş hacminin daha da daralmasına ve rekabet şartlarının olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır. Rekabetçi ve sürdürülebilir bir tesisat müteahhitliği sektörü için, üç iş kolunun sadece kendi uzmanlık alanlarında var olmaları gerektiği tartışılmaz bir gerçektir. Ancak bu şartlar doğrultusunda kaliteli, güvenilir hizmet ve dengeli, sürdürülebilir rekabet koşulları sağlanabilecektir. Özellikle, uygulama taahhütlerine giren ve kendi müşterileri olan uygulayıcı firmalarla doğrudan rekabet içinde olan tedarikçi firmalar, bir anlamda ‘bindikleri dalı kesmekte’ ve satıcı-uygulayıcı olarak sektörde hem fiyat istikrarsızlığına hem de “menfaat çatışmasına” yol açmaktadırlar. Bu konuda hassas olmalıyız.

 

ÇŞB GENEL TEKNİK ŞARTNAME

Sektörümüzün gelişmesi için başka bir argüman şartname konusu. Bu konuda sektör olarak üzerimize düşen görevi yaptık. 

 

Yeni hazırladığımız Teknik şartname üç temel esas üzerine kurgulanmıştır.

1. Yapılarda can ve mal güvenliği,

2. İç hava kalitesi, sağlık, hijyen ve konfor koşulları,

3. Enerji verimliliği ve çevre kriterleri

 

Mevcut şartnameler 1970’li yıllardan kalma ve günümüz koşullarını karşılayamaz durumda idi. Bu çalışmaya sektörümüzde konusunda uzman yaklaşık 250 mühendis haftada 4 gün her toplantı en az 4 saat sürmek kaydı ile Sn Abdullah BİLGİN koordinatörlüğünde yürütülmüş olup bu toplantıların hemen hemen hepsine MTMD adına katılarak mekanik tesisat şartnamelerini yeniden hazırlamak için çalışmalara 2016 yılında başladık. Bu vesile ile Başta Abdullah BİLGİN olmak üzere, Çevre Şehircilik Bakanlığı adına yoğun katkıları bulunan Cüneyt Sami AKIN, Necmiye TÜRKÖZ, Ayşenur GÜZELCE, TOBB İklimlendirme Meclisi, TTMD, MTMD ve 250 civarında sektör uzman mühendis arkadaşların katkılarından dolayı sektör adına teşekkür ederim. Bu süreçte bizleri yalnız bırakmayan ve her fırsatta yanımızda olan TOBB İklimlendirme Meclis Başkanı Zeki POYRAZ’ın bu şartnamelerin ülkemize kazandırılmasında emeği inkar edilemez.

 

Yapılan çalışmalar şu an Avrupa standartlarında çağın tüm gereksinimini karşılayacak özellikte ve değerli bir çalışma olmuştur. Tüm Tasarımcılarımızın gönül rahatlığı ile kullanabileceği bir şartname altyapısı haline gelmiştir

 

Bu çalışmalar Aralık 2018’de tamamlanıp ÇŞB’na iletilmiş bunun neticesinde;

Çevre ve Şehirciliği Bakanlığı Yapı İşleri İnşaat, Makine ve Elektrik Tesisatı Genel Teknik Şartnamelerine dair tebliğ olarak 01 Aralık 2019 tarihinde 30965 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir 

 

1. Bölüm Genel Esaslar (2 sayfa)

2. Bölüm Sıhhi Tesisat Sistemleri Genel Teknik Şartnamesi (25 sayfa)

3. Bölum Isıtma Tesisatı Genel Teknik Şartnamesi (60 Sayfa)

7. Bölüm Brülör ve Yakma yönetim sistemleri Genel Teknik Şartnamesi (16 Sayfa)

8. Bölüm Bina Otomasyon ve Otomatik Kontrol Sistemleri Genel Teknik Şartnamesi (14 Sayfa)

11. Bölüm Soğutma Tesisatı Genel Teknik Şartnamesi (15 sayfa)

12. Bölüm Yangınla Mücadele ve Korunma Sistemleri Genel Teknik Şartnamesi (10 Sayfa)

15. Isı Pompaları Genel Teknik Şartnamesi (8 Sayfa)

 

Olarak hazırlandı ve yayınlandı. Yapılan çalışmalarda Yüksek Fen Kurulu bazı konularda inisiyatif kullanarak değişiklikler yapmıştır. Bu değişikliklerin anlam bütünlüğünü bozduğu için yazışmalar neticesinde çalışmalarımız daha anlamlı olarak Tasarım kriterleri olarak tekrar yayınlandı.

 

Çevre ve Şehirciliği Bakanlığı Makine Tesisatı Genel Tasarım Teknik Şartnamelerine dair tebliğ olarak 19 Ocak 2020 tarihinde 31013 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

1. Bölüm Genel Esaslar (2 sayfa)

2. Bölüm Sıhhi Tesisat Sistemleri Genel Tasarım Teknik Şartnamesi (28 sayfa)

3. Bölum Isıtma Tesisatı Genel Tasarım Teknik Şartnamesi (90 Sayfa)

7. Bölüm Brülör ve Yakma yönetim sistemleri Genel Tasarım Teknik Şartnamesi (19 Sayfa)

8. Bölüm Bina Otomasyon ve Otomatik Kontrol Sistemleri Genel Tasarım Teknik Şartnamesi (15 Sayfa)

11. Bölüm Soğutma Tesisatı Genel Tasarım Teknik Şartnamesi (20 sayfa)

12. Bölüm Yangınla Mücadele ve Korunma Sistemleri Genel Tasarım Teknik Şartnamesi (11 Sayfa)

15. Isı Pompaları Genel Tasarım Teknik Şartnamesi (13 Sayfa)

 

Çalışmaları son aşamaya gelen “5. Bölüm Havalandırma ve Hava Şartlandırma Tesisatı” olarak % 99’u tamamlanmış son kontroller yapılmaktadır. Bu çalışmada yaklaşık 120 sayfadır. Bir iki ay içerisinde Çevre Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kuruluna verilerek çok kısa zamanda yürürlüğe gireceğine inanmaktayız.

 

Ayrıca, 

• Kapalı ve Açık Yüzme Havuz Tesisatı,

• Müşterek Tesisat,

• Mutfak ve Çamaşırhane Sistemleri,

• Hastahane Tesisatı ve Temiz Oda sistemleri,

• Yenilenebilir Enerji Sistemleri

• Yağmur Suyu Geri kazanım sistemleri

• Gri su Geri kazanım Sistemleri

• Filtreler

• Toprak, Hava ve Su kaynaklı Isıtma –Soğutma Sistemleri

• Jeotermal kaynaklı ısıtma –Soğutma Sistemleri

• Güneş Enerjili Isıtma –Soğutma Sistemleri

• Kojen ve Trijen Sistemleri,

• Sismik,

• TAD,

 

Çalışılmış olup yaklaşık % 60 - %65 seviyesindedir. Bu çalışmaların tamamlanması için yoğun çalışmalara ihtiyaç vardır.

 

KONFOR DETAYDA SAKLIDIR

Çok şanslı bir meslek seçmişiz. Öncelikle işimizi yaparken insanların üzüntülerinden, sıkıntılarından değil konforlarını artırmaktan, üretimlerini artırmaktan ve verimliliklerini artırmaktan para kazanıyoruz. Dolayısıyla biz insanları ne kadar çok mutlu edersek o kadar çok para kazanma şansımız var. İnsanlık var oldukça önemi kaybolmayacak bir meslek sahibiyiz. Konfor detayda saklıdır. İnşaat sektöründe konforun tesis edilmesinde en büyük görev biz Tesisat Mühendislerine düşmektedir. Elbette dizayn aşamasında bütünleşik tasarım ilkelerine uyarak Mimar, Statik, Elektrik başta olmak üzere diğer disiplinlerle birlikte çözüm üreterek bu başarıya imza atabiliriz. Sektör büyüğümüz Sn Abdullah Bilgin’in Tesisat mühendisi tanımı “Mekanik Tesisat Mühendisi, her türlü akışkanı (hava, su, sıcak su, kızgın yağ, kızgın su, buhar, vs) istenilen debi, istenilen sıcaklık ve istenilen basınçta tüketim noktasına gönderebilen kimsedir. Tesisat mühendisinin asli işi birinci derecede akışkanlar mekaniği, daha sonra ısı transferidir. Hiçbir akışkan, gereksiz yere sirküle etmemeli, ısısını tüketim noktasına bırakmayan bir akışkanın üretim noktasına dönüşüne izin verilmemeli, tüm pompa, fan, brülör vs.  gibi cihazların elektrik motorları kesinlikle ihtiyaçla orantılı şekilde çalışmalı, gereksiz motor enerji tüketimi önlenmelidir.“ yaptığımız işi en iyi şekilde tanımlamaktadır. Günümüzde bunu gerçekleştirmek için her türlü argümanımız mevcuttur. Tesisat ürünlerindeki gelişme bunu mümkün kılmaktadır. Yetkin tasarımcı, Kaliteli Mekanik Tesisat Müteahhidi, Müşavirlik şirketlerimiz, Frekans invertörlü pompalar, fanlar, balans vanaları, VAV, CAV üniteleri, otomasyon ekipmanları, test, ayar ve dengeleme işlemleri ile bu hizmetleri çok rahatlıkla verebilecek yetenekli mühendislerimiz ve teknik elemanlarımız mevcuttur. Bu çalışmalar bize işletme ekonomisi sağlayacağı gibi enerji etkin sistemler tasarlayarak sorunsuz sistemler kurmamızın da anahtarı olacaktır.

 

COVID – 19 Tüm dünyada kendini hissettirmeye başladığında Mart ayının başlarında ülkemiz için ciddi bir problem olacağını hissedip, ülkemizi yönetenlerce hemen hemen hiç tedbir alınmadığını gördüğümde bir şeyler yapmamız gerektiği düşüncesi oluştu. Sağlıkla ilgili kaygılarımızın yanı sıra ekonomik, teknik, psikolojik her türlü problemle karşı karşıya olduğumuz bir süreç geçiriyoruz. Pandeminin ilk dönemlerinden bugüne mühendislik alanında da söylenecek çok şey vardı. Yazılı ve görsel basında birçok uzman hızlı bir şekilde fikirlerini paylaşmaya başladılar. Ne yazık ki, gümüş yüzük takıp abdest alırken virüslerden korunabileceğimizi anlatan makine mühendisleriyle dahi karşılaştık. Bu konuda halkı, meslektaşlarımızı doğru bilgilendirecek bir yapı oluşturmamızın gerekliliği ortaya çıkmıştı. Tüm dünyadaki toplam ağırlığı 1 gram civarı olan Covid 19 virüsü, ülke ekonomilerini, sağlık sistemlerini, sosyal yaşamları altüst etmeye yetti ve en iyimser tahminle 6 ay, büyük ihtimalle de yıllarca etkisini göstermeye devam edecek. İklim değişikliği, art niyetli erk sahibi kişilerin, küresel şirketlerin, ilaç şirketlerinin ve devletlerin ellerindeki bu ve benzeri silahların önümüzdeki yıllarda sık sık kullanacağı endişesindeyim. Pandemi de bundan sonra yaşantımızın bir parçası olacak gibi görünüyor. 

 

Mart ayının başlarında COVID 19’u ciddi bir tehdit olarak algılayınca MTMD Yönetim Kurulu Üyemiz Sn. Üzeyir Uludağ ile bu konuda bir şeyler yapmamız gerektiğine inandık ve bazı görüşme ve çalışmalara başladık. Ağırlıklı STK’ların geçmiş dönem başkanları ve yöneticilerinden oluşan bir grupta paylaşımda bulunup bu konuda acilen sektör olarak bir şeyler yapmamız gerektiğini ifade ettim. Daha sonra MTMD Yönetim Kurulu ve diğer arkadaş çevrelerinde benzer dileklerimi ve çalışma grubu oluşturma isteğimi paylaştım. En azından kamu spotları hazırlayıp halkı bilinçlendirme görevimiz olduğunu düşünüyordum. Bu süreçte MTMD olarak konuyu çok yakından izledik ve faydalı olduğuna inandığımız çalışmaları üyelerimizle, web sayfasından da meslektaşlarımızla paylaştık. Son gelişmelerin yer aldığı bir makale oluşturduk ve tam yayımlayacağımız sırada TTMD’den Sn. Doç. Dr. Zeki Yılmazoğlu’nun REHVA çevirileri ve Sn. Prof. Dr. Ahmet Arısoy’un konu hakkında yayınları paylaşıldı. Bu referanslı yayınları daha doğru bulduk. Nisan ayının ortalarında farklı bir bakış açısı ile o dönem MTMD Başkan Yardımcısı Sn. Barış Şevketbeyoğlu’nun ortak çalışma grubu önerisi geldi. Buna paralel olarak İklimlendirme sektörü STK’lar ve MMO ile ortak çalışma grupları oluşturulmaya başlandı ve Mayıs ayının ortalarında çalışmalar başladı. İklimlendirme Teknik Kurulunda Mevcut Yapılar Komisyon başkanı seçildim. Çalışmalarımızın ilk meyvesi 12 Haziran 2020’de “Mevcut AVM’lerde Pandemi için Alınması Gereken Tedbirler” föyü ile verdi ve sonrası çorap söküğü gibi geldi.

 

Biz mühendisler yıllardır işlevsellik, estetik, ekonomiklik esasına göre tasarım yapıyoruz. Ancak teknolojik gelişmeler ve bazı gereksinimler tasarımlarımıza yeni kurallar ve unsurlar ilave etmemiz gerekliliğini doğuruyor. 29 Nisan 1988 tarihinde çıkan TS825 “Binalarda Isı Yalıtım Kuralları”, ile enerji senaryolarını tasarımlarımıza ilave etmeye başladık, 26 Temmuz 2002 tarihinde çıkan Türkiye Yangından Korunma Yönetmeliği ile tasarımlarımıza yangın senaryolarını da ilave ettik. Bence 2020 Covid 19 krizi ile de tasarımlarımıza ‘pandemi senaryolarını’ ilave etmek zorunda kalacağız. Çok kısa zamanda işletmemizi Pandemi işletme sistemine geçirebileceğimiz gerektiğinde konfordan taviz verip sağlıktan fedakârlık yapmayacağımız tasarımlar yapacağız. Bu sürecin böyle bir sonucu olacağını tahmin etmek zor değil.

Çalışma gruplarımız halen büyük bir gayret ve özveri ile çalışmalarına devam etmektedir. Her biri mesleğinde kendini kanıtlamış çok değerli 103 ismin bir araya geldiği komisyon ve komiteler toplum sağlığına hizmet için adeta seferber olduk. Her biri isimsiz kahramandır; her biri insanların ve ülke menfaatlerini kendi menfaatlerinin, şirketlerinin menfaatlerinin önünde tutarak katkı koydu ve katkı koymaya devam ediyor. Bu çabaların olumlu sonuçlarını alabilmek ve kalıcı çözümlere ulaştırabilmek dileğiyle emeği geçen tüm dostlarımıza teşekkürü borç biliriz.

 

İKLİMLENDİRME TEKNİK KURULU (ALFABETİK SIRA İLE)

• Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK)

• Ege Soğutma Sanayici ve İş Adamları Derneği (ESSİAD )

• Isıtma Soğutma Klima Araştırma ve Eğitim Vakfı (ISKAV)

• İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD)

• Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD )

• Makina Mühendisleri Odası (TMMOB MMO)

• Mekanik Tesisat Müteahhitleri Derneği (MTMD)

• Mühendis ve Mimar Kadınlar Derneği (MÜKAD)

• Türkiye Tesis Yönetim Derneği (TRFMA)

• Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD)

• Uluslararası Tesis Teknik Müdürleri Derneği (UTTMD) ile

 

Tıp Doktoru Uzman Hekimler: 

Prof. Dr. Ali Osman Karababa, Prof. Dr. Ayşın Zeytinoğlu, Prof. Dr. Candan Çiçek, Prof. Dr. Dilek Yeşim Metin, Doç. Dr. Ebru Ortaç Ersoy, Prof. Dr. Feride Aksu Tanık ile İklimlendirme Teknik Kurulu ile çalışmalarımızı sürdürdük.

 

Bununla birlikte üyesi olduğumuz aşağıdaki oluşumların tüm pandemi ile ilgili çalışmalarını kullanıyoruz, geliştiriyoruz ve ülkemiz gerçeklerine adapte ediyoruz.

 

• ASHRAE: American Society of Heating, Refrigerating, and Air Conditioning Engineers, 

• REHVA is the Voice of European HVAC Designers and Building Services Engineers 

 

PANDEMİ TEKNİK KURULU KOMİSYONLARI

 

Komisyonlarımız ve çalışma sistematiği aşağıdadır.

 

1- Mevcut Yapılar Komisyonu, (AVM, Otel, Okullar ve Kreşler Tamamlandı, Plaza iş Ofisleri, Endüstriyel Tesisler, Gıda Tesisleri ve Soğuk Hava Deposu, Havaalanları, Tren Garları ve Hızlı Tren Peronları, Otobüs 

Terminalleri, Metro Peronları, Hazırlanmakta, Diğer binalar), 

 

2- Mevcut Yapılar İşletme ve Bakım Komisyonu, (AVM, Otel, Ofis, Fabrika, Dükkân, konut gibi binalarda işletme bakım prosedürleri hazırlanmakta),

 

3- Test, Ayar, Dengeleme ve Salgın Denetleme Komisyonu, (Test, Ayar, Dengeleme raporlaması ve bağımsız kurum ve kuruluşlarca denetleme yapılma koşulları hazırlanmakta.)

 

4- Hijyenik Yapılar ve Hastaneler Komisyonu (1. Çalışma föyü tamamlandı.)

 

5- Basın Bilgilendirme ve Yayın Takip Komisyonu (Kamu spotu hazırlama, Basın ile iletişim kurmak, basın bildirileri hazırlamak, Basında çıkan yayınları takip edip tasnifleyip raporlamak)

 

 

6- Pandemi Mekanik Tesisat Ar-Ge Komisyonu  (Ar-Ge merkezi ölçüm, ölçüm sonuçlarını değerlendirme, laboratuvar kurulması ve ölçüm sonuçlarını değerlendirmek konularında çalışmalarını sürdürmekte)

 

7- Pandemi Senaryolarına Göre Tasarım Komisyonu Bu tarihten sonra yapılacak yeni yapılarda Pandemi senaryolarını da tasarımlara katarak yeni tasarım kriterlerini oluşturma konusunda çalışmalarını sürdürmektedir.

 

8- Danışma Komisyonu Kurul çalışmalarından çıkan çalışmaların (Tıp Dr. Virologlar, Tıp Dr. Halk Sağlığı Uzmanı, Tıp Dr. Mikrobiyologlar, Tıp Dr.  Yoğun Bakım Uzmanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı, COVID 19 Tedavisinde Bire Bir Çalışmış Hekimler ile Mekanik Tesisat Konusunda Akademisyen ve Uygulama, Tasarım, Müşavirlik Yapmış Kişilerden Oluşan Akademisyen Kadroları ile) İnsan sağlığı ve gelecekteki muhtemel oluşabilecek mahsurların tespiti ve bu kriterlere göre değerlendirilmesinin yapılması 

 

9- Yurt Dışı Akademik Çalışma İzleme ve Takip Komisyonu

 

10- Toplu Taşıma Araçları Komisyonu

 

Bu çalışmalarımız çok ayrıntılı ve noktasal hangi sistemlerde ne gibi önlem almamız gerektiği hususunu çok net açıklıyordu. Maalesef gerekli aksiyonu almakta yeterli olmadı. Aslında COVİD-19 ile nasıl mücadele edileceğini bilmemize, anlatmamıza rağmen ne Kamu Otoritesi, ne de Özel Sektörde yatırımcılar aksiyon almamakta ısrar ediyordu. Gerekçesini sorduğumuzda devlet maske, mesafe ve hijyenin yeterli olduğunu söylüyor biz duvarlara ve yerlere gerekli işaretlemeleri ve uyarıları asıyoruz, gerekli yerlere dezenfektan koyuyoruz ve maske takımını zorunlu kılıp denetliyoruz ilave para harcamak istemiyoruz savunmasını getiriyordu. Yapılan çalışmaları 81 il valiliklerine, 81 il Belediye başkanlıklarına ve büyükşehirlerde ilçe belediye başkanlıklarına, İl sağlık Müdürlüklerine, Meslek örgütlerine, İl Milli Eğitim Müdürlüklerine, Bakanlıklara, Organize Sanayi bölgelerine, Özel Okul sahibi ve Devlet Okul müdürlerine göndermemize rağmen hemen hemen kimse yatırım yapıp riski azaltma yönünde irade sergilemiyordu. 

 

Bunun üzerine İklimlendirme Teknik Kurulu olarak halkın farkındalığını artırmak amacı ile kamu spotları ve görseller hazırlama kararı aldık ve bu konuda Sn Şinasi KARAOĞLU zihnindeki meşale ve kalemiyle ilk ateşi yaktı. Yapılan görseller ve kamu spotlarını komisyon üyeleri ve sektörel dernekler sosyal medya ağlarımızda yayınlamaya başladık. İnanılmaz olumlu tepkiler aldık ve yeni kamu spotları ve görseller hazırlamaya başladık. Yeniden ivmelenen çalışmalarımız ve ilk günden bu yana söylediğimiz sözler ve çalışmaların hep doğru tarafta kalması özellikle bu virüsün hava yoluyla bulaştığı gerçeğini artık Dünya sağlık örgütü de nihayet kabul etti ve yayınlarında dikkat çekti. Bizler ilk günden bu yana ( 12 Haziran 2020 ) iyi bir iklimlendirme sisteminin COVİD-19 ile mücadelede en büyük silah olduğunu, doğru kullanılmadığı zamanda virüse verilecek en büyük silah olacağını hep söyledik hala da söylemeye devam ediyoruz. 

 

Bu kadar olumlu tepki bizleri de heyecanlandırdı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği ve Sağlık Daire Başkanı ile, Ankara Kent Konseyi Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri ile daha sonra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Genel Sekreteri ve ilgili daire başkanları ve İzmir Büyükşehir Başkanlığı ile toplantılara başladık. İnanılmaz güzel yol kat ettik.

 

Untitled 12

En son Ankara Büyükşehir Belediyesi ile 

 

1- ABB’ye ait 3 Binada ITK kurallarına uygunluğu tespit incelenmesi desteği verilecek

- Ankara Büyükşehir belediye binası

- Ankara kent konsey binası

- ATO Halkla ilişkiler ve 

 

2- Hazırlamış olduğumuz Kamu spotlarının ve Görsellerin  Bilbordlarda, metro, otobüs gibi yerlerde yayınlanması ve Belediyenin grafik ve reklam bölümü ile eşgüdümlü çalışmasına

 

3- İmar Yönetmeliğinde Ruhsatlarda Pandemi kriterlerinin İklimlendirme Teknik Kurulu ile birlikte hazırlanması ve bundan sonra kullanılmasına,

 

4- ABB denetimi kapsamında olan AVM, OKUL, KREŞ, Tesislerin denetiminde ITK Kuralları esas alınamsına,

 

5- Taze hava ve pandemi önlemleri konusunda gerekli yatırımları yapan ve riski en aza indiren kamu, özel, ticari vb. tüm binalara bir etiket verilmesi, bu binaların özendirilmesi ve ön plana çıkarılması konusu görüşüldü ve Farkındalık yaratmak amacıyla talepte bulunan AVM, OKUL, OFİS gibi binaların ITK ve Belediye yetkililerince SERTİFİKALANDIRMA işlemlerinin yapılmasına ( plajlarda Mavi bayrak gibi ),

 

6- ABB tarafından yeni hizmete sokulması düşünülen otobüsler üzerinden toplu taşım araçları ile ilgili olarak pandemi döneminde alınması gereken tedbirleri içeren bir çalışmanın İTK tarafından ABB Genel sekreterliğine 

iletilmesine karar verildi.

 

Bu çalışmalar başlamış olup yakında olumlu gelişmeleri sektörümüzle ve halkımızla paylaşmaktan onur duyacağız.

 

İKLİMLENDİRME TEKNİK KURULU çalışmalarımızın detaylarına www.mmo.org.tr/itk adresinde ulaşabilirsiniz.

 

Son söz olarak bu ülke hepimizin ve bizler bu ülkenin birikimleri ile okuduk, meslek sahibi olduk. Ülkemize olan borcumuzu bilgi birikimimizi halkın yararına kullanma zamanı geldi ve geçiyor. Ulu önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün dediği gibi "Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır."  Sivil Toplum Kuruluşlarına düşen şahsi menfaatlerimizi ülke menfaatleriniz üzerinde tutmamaktır. Göreceli olarak şahsi menfaatlerimiz kısa süreli bizlere menfaat sağlasa dahi uzun sürede hem bize hem ülkemize hem de insanlığa verdiği zarar telafi edilemez.

 

Sevgi ve Dostlukla;

Gürkan ARI

 
 
 
 

Haberleri paylaşmak ister misiniz ?

-