Güneş enerjisi sektörü, aylık bazda mahsuplaşmaya imkan tanıyacak olan taslağın bir an önce yasalaşmasını bekliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan’ın, yönetmelik taslağının tamamlanmak üzere olduğunu açıklaması, güneş enerjisi sektöründe umutlu bir bekleyişe neden oldu.

Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED), Konya Ticaret Odası (KTO) ve Konya Sanayi Odası (KSO) işbirliği ile düzenlenen “Endüstriyel Çatılara Yönelik Güneş Enerjisi Santrali Uygulama Fırsatları” semineri, yapılan açıklamalar ve değerlendirmeler ile sektör gündemine damgasını vurdu. Konya’da düzenlenen seminerde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, yeni dönemde ana hedeflerinin kişilerin, şirketlerin, ticarethanelerin elektriği güneşten, kendi tüketim noktalarında üreterek kullanmaları olacağını belirterek, şunları söyledi: “Bakanlık olarak enerji konusunda dikkat ettiğimiz hususlardan biri, üretimin, verimliliğin sahaya yayılması, merkezi olmasından ziyade yerelde gelişmesi. Ülke olarak güneşten maksimum düzeyde yararlanmanın peşindeyiz. Ancak başka yerde üretip başka yerde tüketmek yerine bundan sonra konsept olarak mümkün olduğu ölçüde enerjiyi tüketildiği yerde üretmenin mekanizmalarını oluşturacağız.”

Güneş enerjisi sektörünün uzun süreden beri çözüm beklediği konular arasında yer alan aylık mahsuplaşma konusundaki yönetmelik taslağının tamamlanmak üzere olduğu müjdesini de veren Tancan, sözlerine şöyle devam etti: “EPDK, insanlar kendi tükettikleri elektriği üretmeyi cazip görsünler ve buna yönelsinler diye aylık mahsuplaşmayı yapacak şekilde bir düzenlemeyi bitirdi. Bildiğim kadarıyla gelecek hafta kurula sunulacak, onaylandıktan sonra da Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere gönderilecek.”

Aynı zamanda GENSED Başkanı da olan Smart Energy Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ’ın “Ülkemizde petrol yok ama bedava bir kaynak olan güneş var. Yenilenebilir güneş enerjisi ile çatımızda elektrik üretimi yapmak için önümüzde herhangi bir engel yok” diye konuştuğu seminerde, EPDK Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş ise şu konulara dikkat çekti: “Enerjide dışa bağımlığının ortadan kaldırılması şart. Güneş, teknolojinin gelişmesiyle artık hayatımızın her alanına girdi. Güneşten her türlü faydalanmalıyız. Bu yüzden güneşten elektrik üreten santrallerinin önünü açarak işe başladık. Bununla birlikte yeni kanunlar çıktı, teşvikler verilmeye başlandı. Lisanssız üretim mevzuatlarında yapılan düzenlemeler ile yatırım yapabilme ihtimallerini artırdık. Türkiye’de 5 bin 100 megawatt (MW) gücünde santraller bulunmakta. Kendi elektriğimizi kendimiz üretmeye başladık.”

AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız da Türkiye’nin hep enerji açığından söz edilen bir ülke olduğunu fakat küresel gelişmeler doğrultusunda enerji politikalarını yenilediğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Yeni dönemde enerjinin tedariğinden pazarlamasına kadar her alanda değişiklikler oldu. Neredeyse enerji ithalatçısı ülkeler ihracatçı, enerji ihracatçısı ülkeler de enerji ithalatçı olmaya aday olabilirler. Türkiye gibi geleneksel fosil kaynaklardan yoksun olan ülkeler için yenilenebilir enerji kaynakları yeni bir fırsattır. Güneş, jeotermal ve atıklar, yepyeni bir enerji alanı oluşturdu. Teknolojik gelişmelerle birlikte yeşil enerji yatırımlarında artış oldu.” 

Konya’daki seminerin ardından mahsuplaşmaya ilişkin gelişmeleri değerlendiren GENSED Genel Sekreteri Hakan Erkan, şunları dile getirdi: “Saatlik bazla yapılan mahsuplaşmanın aylık bazda yapılması öz tüketim amaçlı projelerin hayata geçişinin çabuklaşmasında önemli rol oynayacak. Çünkü döviz kurları sebebiyle elektrik fiyatlarındaki artışlar, başta endüstriyel çatılar olmak üzere öz tüketim amaçlı tüm çatılarda yatırım geri dönüş sürelerinin azalmasına neden oluyor. Sadece mahsuplaşmanın saatlik bazda olması, çalışılmayan bayram ve hafta sonu tatillerinde ve gündüz üretim fazlalığının değerlendirilememesi ya da düşük fiyattan şebekeye satışı, fizibiliteleri olumsuz etkiliyor. Aylık mahsuplaşmanın uygulanması öz tüketim amaçlı GES yatırımlarının geri dönüş sürelerinin ortalama 5 yıl civarlarına inmesine dolayısıyla da sektörün hareketlenmesine etken olacaktır.”