İzocam İnsan Kaynakları Direktörü Gözdehan Çaycı, yenilikçi, çevreye ve insana duyarlı şirketlerin işveren markası olma yolunda daha hızlı ilerlediklerine vurgu yaptı.
Güçlü işveren markası stratejileriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan İzocam İnsan Kaynakları Direktörü Gözdehan Çaycı, yeniliklere açık, çevreye ve insana duyarlı markaların işveren markası olarak daha güçlü durduğuna ve genç yetenekler tarafından daha fazla tercih edildiğine vurgu yaptı. İzocam olarak işveren markası stratejilerinin temelinde varoluş amaçlarının, ilke ve değerleri ile kurumsal tutumlarının da yer aldığını belirten Çaycı; “İzocam, inşaat ve yapı malzemeleri sektöründe yalıtım konusunda 56 yıldır faaliyet göstermektedir. Varoluş amacımızı; doğal kaynaklara zarar vermeden, can ve mal güvenliğini dikkate alarak, enerji tasarrufu ve konfor sağlayan çevreci ve sürdürülebilir yalıtım çözümleri geliştirmek şeklinde tanımlıyoruz. Bu amaçla başlayıp, kaynakların verimli kullanılması, iklim değişikliği, sürdürülebilir yapıların inşası, enerji tasarrufu, çevreyi koruma ve yaşam kalitesini iyileştirme motivasyonu ile çalışan bir şirketiz” dedi.
Çeşitlilik ve değişim ilkeleriyle genç neslin ilgisini çekiyor
İzocam’ın varoluş amacı ve faaliyet konusu açısından genç neslin ilgisini çeken bir şirket olduğunu söyleyen Gözdehan Çaycı, bu doğrultuda çalışanlarına kaliteli, güçlü ve tercih edilebilir bir çalışan deneyimi sunmak için çalıştıklarını vurguladı. Çaycı, ”Genç neslin ilgisini çeken toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ise oldukça güçlü ve sağlam temellere dayalı bir kültüre sahibiz. İzocam olarak her türlü ayrımcılığın karşısında olarak, çeşitlilik ve farklılıkların en büyük zenginlik olduğuna inanan ve bunu destekleyen bir yaklaşım ile hareket ediyoruz” şeklinde konuştu.
Yeni yeteneklerin ilgisini çekebilmek ve mevcut çalışanlarının modern bir yapıda çalışmalarını sağlayabilmek amacıyla attıkları bir diğer önemli adımın da değişim olduğunu vurgulayan Çaycı, “Dünyadaki değişimin hızı her geçen gün biraz daha artıyor. VUCA (Volatile/değişken, Uncertain/belirsiz, Complex/karmaşık, Ambigious/muğlak) dünyası olarak tanımlanan günümüz dünyasında, varlığını başarılı bir şekilde sürdürmek için firmalar büyük değişimler yaşamakta… İzocam’ın da bu dönem içerisinde büyük bir değişimden geçtiğini söyleyebiliriz. Bu değişime uyum sağlayabilmek için 2016 yılında İzocam Tutumlarını geliştirdik; müşteriye yakın olmak, çevik olmak, yenilikçi olmak, girişimci gibi davranmak, açık ve kapsayıcı bir kültür oluşturmak şeklinde tanımladığımız bu beş tutumu İnsan Kaynakları politika ve uygulama araçlarının tasarımında ve yürütülmesinde kullanıyoruz. Değişim yolculuğunda yol her zaman düz ve rahat olmuyor, engebeli, çamurlu ve zorlu yollardan geçiliyor. Bu noktada İzocam Tutumları hem liderlerimizin hem de çalışanlarımızın kılavuzu oldu” dedi.
Liderlik gelişim programı ile geleceğe hazırlanıyor
İzocam olarak bir diğer önemli faaliyetlerinin liderlik gelişim programları olduğunu aktaran Gözdehan Çaycı, “İş dünyasında yeni yeteneklerin beklentilerini anlamak ve onlar için kaliteli bir çalışan deneyimi sunmak için liderlerimizi ve potansiyel liderlerimizi geliştiriyoruz. Modern yönetim stillerini benimseyen, dinleyen, takdir eden, başarısızlıklarında öğretici olan, koçluk yapan ve çalışanı ileriye taşıyan liderler geliştirmeye yönelik gelişim faaliyetlerimiz bulunuyor. Liderlik gelişim programlarımızda ‘Z kuşağı için neler önemli olacak, biz bu beklentileri liderler olarak karşılamak için bugün neler yapılmalıyız? Onların bizi tercih etmelerinin yanı sıra burada başarılı bir çalışan deneyimi yaşayabilmeleri için neye ihtiyacımız var?’ gibi soruların cevaplarını işliyoruz” diye konuştu.
Çalışan deneyimi ve güvenliğine yatırım yapıyor
2018 yılından beri Top Employer (En İyi İşveren Markası) sertifikasına sahip olan İzocam, İnsan Kaynakları süreçlerinde çağın gerekliliklerine uygun ve yeni neslin ihtiyaçlarını karşılayan dijital çözümler tasarlayıp geliştirmeye de devam ediyor.
Son olarak yeni Dijital Çalışan Deneyim Platformu DEEP’i hizmete sunduklarını açıklayan Gözdehan Çaycı; “DEEP’in çalışanlarının performans gelişimlerini ve eğitimlerini yönetebildikleri, sürekli geri bildirim alabildikleri, birbirlerinin başarılarının takdir edebildikleri, iletişim grupları oluşturarak etkili iletişim sağlayabildikleri, mentörlük ve koçluk alabildikleri, içerisinde mobil çözümler bulunan bir platformdur” şeklinde konuştu.
Çaycı, üretim teknolojisi itibariyle ağır bir endüstri süreci yönettiklerini, risk ve tehlikelerin bulundukları iş kolu için yüksek seviyede olduğunu, bu nedenle de saha çalışanlarının iş güvenliğini üst seviyede düşündüklerini önemsediklerini ve son birkaç yıldır da bu konuyla ilgili kültür değişimi yaşadıklarını paylaştı. Yeni İSG yaklaşımını çalışanlara benimsetmek, sahiplendirmek, farkındalıklarını artırmak ve böylelikle zihinsel bir dönüşüm yaratmak üzerine çalıştıklarını belirtti.
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?