İZOCAM, ÇEVRE DOSTU ÜRÜNLERİYLE HER TÜRLÜ YALITIM İHTİYACINA ÇÖZÜM SUNUYOR
Çevre korumaya katkı sağlayan ürünler geliştiren ve bu konudaki bilinçlenmeyi çok önemseyen İzocam, doğru malzeme ile yapılan yalıtım uygulamalarıyla enerji tüketiminin düşürülebileceğini vurguluyor.
Dünyadaki enerji kaynakları giderek tükeniyor, gün geçtikçe artış gösteren sera gazı, küresel ısınmayı tetikleyerek doğanın dengesini bozuyor. Gelecekte daha yaşanabilir bir dünya için enerji kullanımının azaltılması ve var olan kaynakların çok daha verimli bir şekilde kullanılması gerekiyor. Ülkemizde yalıtım sektörünün oluşması ve gelişmesinde öncü bir rol üstlenen İzocam, yalıtım, enerji tasarrufu ve çevre koruma ilişkisinde toplumun farkındalığını artırmaya öncelik veriyor.
Etkin enerji verimliliği sağlanması, sağlıklı çevre ortamına kavuşulması açısından kentsel dönüşümü önemli bir fırsat olarak gördüklerini belirten İzocam Genel Müdür Yardımcısı Doruk Özcan, şöyle konuştu; “Kentsel dönüşümde yapılacak binaların enerji tüketimlerinin daha fazla sınırlandırılması; AB’nin 2020 hedefleri gibi Türkiye’nin de İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı ve Enerji Verimliliği Strateji Belgesindeki hedeflerini destekleyecek, yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasını sağlayacak. Bu çerçevede kentsel dönüşümün en etkin ve verimli şekilde kullanılması gerekiyor. Isı ve ses yalıtımlı, enerji verimliliği yüksek, yangın güvenliği sağlanmış yeni binaların inşa edilmesi enerji tüketimini sınırlandıracak. Türkiye’deki 2018 sonu itibariyle, 9,5 milyonun üzerindeki bina stokunun iyimser bir tahminle sadece yüzde 15,8’i TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmış durumda… Bu rakam 24,2 milyon üzerindeki mevcut konut sayısında yüzde 33’ünü kapsıyor. Kentsel dönüşüm bu rakamın daha da yükselmesine katkıda bulunurken, geleceğin ihtiyaçlarına göre şekillenmiş yönetmeliklerle bugünden yaşam alanlarımızı tasarlamak önemli olacak”.
Özcan, mevcut binalar için "binalar veya bağımsız bölümlere ilişkin alım, satım ve kiraya verme ile ilgili iş ve işlemlerde EKB (Enerji Kimlik Belgesi) düzenlenmiş olması şartının aranmasına" ilişkin uygulama zorunluluğunun 1 Ocak 2020'ye ertelenmesinin ise, enerji verimliliği uygulamalarının sahada gelişimini geciktireceğine dikkat çekti.
Düşük karbon ekonomisine geçişte Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı 2017-2023’ün önemini vurgulayan Doruk Özcan, “Kamu binalarında enerji verimliliğinin artırılması için yıllık hedeflerin tanımlanması, Belediyelerin enerji verimliliğine ilişkin fırsatları belirlemesi ve önlemleri uygulaması, bina sektöründe ısı yalıtımı ile enerji verimliliğinin artırılması için son kullanıcıların bilinçlendirilmesi, doğrudan ya da dolaylı olarak desteklenmesi ve yükümlülükler getirilmesi, Enerji Kimlik Belgesi düzenlenmesine yönelik teknik ve idari kapasitenin geliştirilmesi ve bilinçlendirme çalışmaları yapılarak mevcut binalarda enerji kimlik belgesi sahiplik oranının artırılması, Sürdürülebilir yeşil binalar ile yerleşmelerin sertifikalandırılması ve çevresel etkileri kapsayan yeşil sertifika kullanımının yaygınlaştırılması, Mevcut durumda yeni ve satın alınacak/kiralanacak binaların C olan asgari enerji performans sınıfının B veya A sınıfına yükseltilebilmesi için yapılacak yatırımların özendirilmesi, bina sahiplerine doğrudan ya da dolaylı destekler sağlanması, Enerji verimliliği önlemleri için gerekli yatırımların tasarruflar ile karşılanmasına olanak sağlayan Enerji Performans Sözleşmeleri (EPS) kullanarak kamu binalarında enerji verimliliği yatırımlarının artırılması, KOSGEB tarafından KOBİ’lere uygulanan etüt desteğinin kamu dışındaki belirli büyüklüklerdeki etüt yaptırma zorunluluğu bulunmayan ticari ve hizmet binalarında da uygulanacak şekilde genişletilmesi, Enerji verimliliği projelerinin destekler veya düşük faizli kredilerle uygulanmasının yaygınlaştırılması, Sektör işbirlikleri ile her bir sanayi alt sektöründeki enerji yoğunluklarının en az %10 oranında azaltılması, Verimlilik artırıcı proje uygulama süreçlerinin iyileştirilerek tasarruf potansiyeli yüksek olan projelerin desteklenmesi enerji verimliliği sektörü için önemli kaldıraç vazifesi görecektir” dedi.
BM’ye sunulan Ulusal Katkı Beyanı (NDC) hedeflerine ancak yalıtım ile ulaşılabileceğine de değinen Doruk Özcan “Beyanda yeni yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ne uygun şekilde, enerji etkin olarak inşa edilmesinin gerekliliği yer alıyor. Diğer yandan binalarda Enerji Kimlik Belgesi oluşturularak sera gazı salımlarının kontrol altında tutulması ve enerji tüketimlerinin yıllara bağlı olarak azaltılması zorunluluğu da vurgulanıyor. NDC beyanında yeni ve mevcut binaların enerji verimli hale getirilmesinde vergi azaltımı, kredi gibi teşvik kanallarının geliştirilmesi gerekliliği ise bir kez daha hatırlatılıyor. NDC’de yer alan hedeflere ulaşılması için yeşil bina, pasif ev, sıfır enerjili ev tasarımlarının yaygınlaştırılması ile enerji ihtiyacının minimuma indirilmesi önem taşıyor. NDC’nin Binalar ve Kentsel Dönüşüm bölümünde yer alan pasif evlere ulaşılması sadece doğru tasarım ve kalın yalıtım uygulaması ile mümkün olabilir” şeklinde konuştu.
54 yıllık tecrübesiyle yalıtım ürünleri tasarlayan, üreten ve kullanıma sunan İzocam, bu süre boyunca 200 milyon ton petrole eşdeğer (TEP) enerji tasarrufunun gerçekleşmesine katkıda bulundu. İstanbul iklim şartlarında, 15 milyar m² çatının 100 mm kalınlığında İzocam Camyünü şilte ile yalıtılmasında sağlanacak tasarrufa eşdeğer olan bu rakam, aynı zamanda 12 bin 500 hastane, 29 adet Marmaray (ilk hat açılışı ve istasyonların maliyeti 3,3 milyar dolar) ve 3 yıllık turizm gelirimize de eşdeğerdir. 15 milyar m² ise 2 milyon 300 bin futbol sahası büyüklüğüne ya da KKTC’nin 5 katı bir alana eşittir.
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?