Dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını, tüm sektörleri etkilediği gibi yenilenebilir enerjiye karşı da ciddi tehditler oluşturuyor.
Dünyada ve ülkemizde rüzgâr enerjisinden elde edilen elektrik üretimini de etkileyen Koronavirüs salgını, rüzgâr türbinlerinin üretimini ve bakımlarını tehdit ediyor. 2020 yılı, salgın öncesinde sektöre pozitif katkı sağlayacak bir yıl olarak beklenirken, rüzgâr enerjisi adına dünya genelinde yatırım ve üretim çıktılarında ciddi etkiler bırakacağı bir yıl olarak gözlemleniyor. Birçok türbin üreticisinin, salgının çıktığı ülke olan Çin’den gerekli ekipmanları tedarik edemediğini, bakım ve onarımlardaki çalışan gücünün ise salgın ve alınan tedbirler sebebiyle aktif kullanılamadığına dikkat çeken Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, tedarik zincirinde Çin’e bağlı süreçlerin COVID-19 sebebi ile henüz 8-10 haftalık gecikmelere sebep olduğunu ve salgına karşı yeterli önlemler alınmaması durumunda hem ülkemizde hem de dünyada rüzgâr enerjisi sektörünün ciddi tıkanmalar yaşayabileceğini aktarıyor.
COVID-19 Rüzgârın Yönünü Değiştirebilir
Dünyada ve ülkemizde temiz enerji adına yükselen bir grafik çizen rüzgâr enerjisi, salgının sahip olduğu tehditler ve yarattığı olumsuz etkilerden dolayı aşağı yönlü hareket edebilir. İspanya ve İtalya’da rüzgâr türbini için gerekli üretimleri sağlayan fabrikaların çalışanlarında salgına yakalananların olmasından kaynaklı çalışmaları durdurması ve birçok üretici firmanın Çin’den ekipman alma konusunda sıkıntılar yaşaması, rüzgâr enerjisi sektörünü ciddi derecede etkiliyor. Günümüzde temiz ve yenilenebilir enerjiye ihtiyacın hiç olmadığı kadar arttığına işaret eden Ali Aydın, dünyada ve ülkemizde birçok sektörü etkilediği gibi rüzgâr enerjisini de tehdit eden COVID-19’a karşı sektörün desteklenmesi ve yaşanabilecek bir krize karşı acil önlemlerin alınması gerektiğini belirtiyor.
Bakım ve Onarımlardaki Aksaklıklar Enerji Üretimini Etkiliyor
Ülkemizde rüzgâr enerjisinden elde edilen elektrik üretimi %8’lerde bulunuyor. Birçok rüzgâr santralinde üretime devam eden rüzgâr türbinlerinin sağlığı ise doğrudan elektrik üretimine ve enerjimize etki ediyor. Bu kapsamda sadece türbin yatırımcılarına ve enerji arz güvenliğine değil, enerji ithalatını azaltma anlamında ekonomiye de büyük katkı sağlayan sektörde, elektrik üretimindeki devamlılığın sağlanması için rüzgâr santrallerindeki türbinlerde gerekli bakım ve onarımlarının yapılması gerektiğine dikkat çeken Ali Aydın, salgının yarattığı etkilerden dolayı hizmetlerde yaşanabilecek aksamaların santral işletmecilerine, ülke enerjisine ve doğal olarak da ülke ekonomisine ciddi zararları olduğunu ifade ediyor. Salgından dolayı oluşabilecek olumsuz etkileri bertaraf edebilmek için saha operasyon ekiplerinin hiç olmadığı kadar dikkatli çalıştıklarını da aktaran Aydın’a göre, rüzgâr enerjisindeki verimliliğin devamlılığı için tam kapsamlı acil yönetim planına ihtiyaç duyuluyor.
Rüzgâr Enerjisi Sektörü Adına “Mücbir Sebep” Kararı Verilmeli
Türbin üreticilerinin ekipman, nakliye ve operasyon konularında sıkıntı yaşaması, rüzgâr enerjisi sektöründe duraksamalara neden oluyor. Ülkemizde özellikle mevcut yenilenebilir enerji santrallerine mali destek ve yeni projelere de kredi finansmanı sağlayan YEKDEM’e başvuruların Aralık ayında son bulacağına dikkat çeken Ali Aydın, türbin temininde yaşanan sıkıntıların yeni projelerin bitiş tarihini etkileyeceğini ve finansman için YEKDEM’e yetişememe durumlarının olduğunu belirtiyor. Rüzgâr yatırımlarındaki bu olumsuzluğun giderilmesi adına Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği’nin (TÜREB) rüzgâr enerjisi sektörü adına yetkili kurumlardan talep ettiği “mücbir sebep” kararına destek verdiklerini de belirten Aydın, ülkemizin temiz enerjisinin gerilememesi ve koyulan hedeflerin tutturulabilmesi için buna ihtiyaç olduğunu ifade ediyor.
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?