TAZE HAVA YENİ NORMALDE İNSANLAR İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR UNSURA DÖNÜŞTÜ
Küresel pandemiyle yepyeni bir dünya düzeni içinde yaşamayı öğreniyor, salgının hayatımıza kazandırdığı yeni farkındalıklarla birlikte önceliklerimizi değiştiriyoruz. Artık kapalı alanlarda, kalabalık iç mekânlarda daha önce hissetmediğimiz sağlık endişesini en yüksek seviyede hissediyor, soluduğumuz havanın kaliteli olmasını en önemli kriterlerden biri olarak kabul görüyoruz. Hava kalitesinin ne denli önemli olduğunu, sağlığımız üzerinde belirleyici bir rol üstlendiğini daha iyi anladığımız bu günlerde soğutma sistemlerinin de hayatımızın birçok alanını domine ettiğini görüyoruz. Önceleri birçok insan için iklimlendirme sadece ısıtma ve soğutma olarak düşünülürken, bugün yaşam alanlarının vazgeçilmez unsuruna dönüşüyor. Hijyenle doğrudan ilgili olan ve yaşamın temel kaynağını oluşturan havanın kalitesini, derecesini, nemini ayarlayan ve sterilizasyonunu sağlayan soğutma sistemleri, toplumsal farkındalık düzeyinde pik yaparak tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor. Bugün artık lüks ya da kişisel tercihe bağlı bir ürün olmaktan çıkan soğutma sistemleri, pandeminin de etkisiyle modern hayatın gerekliliklerinden biri olarak konumlanıyor. Taze ve temiz hava ihtiyacı özellikle pandemiyle birlikte toplum sağlığı ve bireylerin konforu açısından oldukça önemli. Dolayısıyla iç mekân hava kalitesini korumak için havalandırma cihazlarına olan talep giderek artıyor. Buna paralel olarak tüm dünyayı alarma geçiren küresel salgın aynı zamanda doğanın özünü anlayabilmek ve yaşadığımız gezegene karşı sorumlu olduğumuzun farkına varmak için büyük bir fırsat oldu. Dünya genelinde yenilenebilir enerjiler, hibrit sistemler ve düşük enerji tüketimli sistemlere doğru genel bir ilgi bulunuyor. Artık insanlar tüketimden ziyade ‘sorumlu’ tüketim anlayışına yöneliyor ve soğutma sistemlerinde de doğaya dost teknolojileri tercih ediyor. Bu anlayışı hem bugünün hem de yarının dünyası için çok değerli bir adım olarak görüyoruz.
Systemair HSK olarak kapalı alanlarda geçen sürenin arttığı, sağlık kaygısının üst seviyelere ulaştığı, hastalık bulaş riskinin hava yolu ile yaşandığı koşulları göz önüne alarak mekânların iç hava kalitesini artırıp insanlara taze ve temiz hava sağlamak misyonuyla üretimimizi gerçekleştiriyoruz. Tüm proseslerimizi ve operasyonel süreçlerimizi Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen küresel sürdürülebilirlik hedefleri çerçevesinde yerküreye saygılı bir şekilde yürütüyoruz. Ürünlerimiz Ecodesign’a uyumlu şekilde tasarlanıyor. Sürdürülebilir olduğumuz kadar geri dönüştürülebilir olmayı da çok önemsiyor, depozitolu otomatlarla ürettiğimiz dönüştürülebilir malzemeleri yeniden ekonomiye kazandırıyoruz. Bu süreçte yaşam alanlarının yanı sıra sağlık alanında da önemli çalışmalara imza attık, atmaya da devam ediyoruz. Türkiye’nin birçok sağlık projesinde iklimlendirme konusunda çözüm ortaklığında bulunduk. Pandemi sürecinde hızla inşa edilen Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi, Kıbrıs Pandemi Hastanesi, Azerbaycan Pandemi Hastanesi ve Hindistan’daki Covid-19 aşısını üreten, dünyanın en büyük aşı üreticisi olan fabrikaya iklimlendirme cihazlarımızla imzamızı attık. Bundan sonraki süreçte de 21. yüzyılın değişen ve artan taleplerine cevap vermek temiz havayı içeride ve dışarıda sürdürülebilir kılmak ve sağlıklı alanlar yaratabilmek için Ar-Ge destekli inovatif çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?