EN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDEMİZ
ENERJİ TASARRUFU
İzocam Genel Direktörü Murat Savcı: "İzocam olarak etkin bir enerji tasarrufunun ancak yalıtım ile mümkün olduğunu
her zaman vurguluyoruz."
Bu ay İzocam Genel Direktörü Murat Savcı ile röportaj gerçekleştirme imkânı bulduk. Yoğun şekilde çalışmalarının devam ettiğini belirten Savcı, en önemli gündem maddelerinin enerji tasarrufu, sürdürülebilir ve sağlıklı yalıtım ürünleri ile ilgili yaptıkları yatırımlar olduğunu söyledi.
∂ Öncelikle İzocam’ın gündeminde neler var? Öncelikleri neler okuyucularımızla kısaca paylaşır mısınız?
Şu an gündemimizde yoğun şekilde tesislerimizde yaptığımız çevre dostu yatırımlar, sürdürülebilirlik hedefli çalışmalar, İSG ile ilgili hedeflediğimiz konular, sağlıklı yalıtım ürünleri konusunda yaptığımız yatırımlar ve bu alanda farkındalık artırıcı projeler, müşterilerimize sunduğumuz hizmetleri iyileştirici çalışmalar ve insan kaynakları alanında yaptığımız yatırımlar var.
Çevre ile ilgili projelerimizin başında, bu senenin ilk yarısında Tarsus tesisinde yaptığımız ve bize dünya standartlarında emisyon değerlerine ulaşma imkanı sağlayacak olan baca filtresi yatırımı geliyor. Sera gazı salımını standartların çok altına çekecek olan yeni baca filtresi ile sürdürebilir bir dünya için yaptığımız katkıyı bir üst seviyeye taşımayı amaçlıyoruz. Yine bu tesisimiz için yakın zamanda çevre dostu tesis hedefimize katkı yapan önemli bir adım daha attık. Tarsus Tesisimiz Temmuz ayında Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni almaya hak kazandı. Bu senenin sonuna kadar tüm tesislerimizin bu belgeyi alması için yaptığımız çalışmalar devam ediyor.
Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) her zaman önceliğimiz olduğu için iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili farkındalık yaratacak projeler bu sene de ana gündem maddemiz oldu. 2021’de Eskişehir Tesisimiz iş kazasız 3., Tarsus Tesisimiz ise iş kazasız 2. yılını kutladı. Sıfır iş kazası, sıfır meslek hastalığı ve sıfır çevre kazası için attığımız adımların güzel dönüşünü aldığımız bir yıl geçiriyoruz.
Bu yıl ayrıca, insan sağlığını gözeten yalıtım ürünlerinin kullanılması gerekliliği üzerinde yoğunlaştığımız çalışmalarımız ve bu alandaki yatırımlarımız da devam ediyor. Ülkemizdeki yasaların şart koşmamasına rağmen insan sağlığına zarar vermeyen yalıtım ürünleri üretmeye devam etmiş bir firma olarak, mineral yün ürünlerimizin uzun yıllardır sahip oldukları EUCEB belgesinin önemini dile getirdiğimiz bir farkındalık kampanyası yürütüyoruz. İzocam marka mineral yünler, sahip oldukları EUCEB sertifikası ile insan sağlığına ve doğaya zarar vermeyen, vücutta ve doğada çözünebilen ürünler olduklarını uluslararası standartlarla kanıtlıyor. EUCEB sertifikası olan ürünler sürekli test edilerek, bu elyafların sağlığa ve çevreye zararsız olduğu sertifika süresince garanti ediliyor. Diğer taraftan paydaşlarımıza yönelik, XPS ve EPS ürünlerin kalıcı bir organik kirletici olarak tanımlanan HBCD içermemesi yönünde uyarıcı faaliyetlerimize devam ediyoruz.
Bu çalışmalar dışında müşterilerimizin ürün ve hizmetlerimizden daha kolay faydalanabilmesi, gerekli finansman desteğinin sağlanabilmesi için de sene başında somut adımlar attık. İzocam yalıtım ürünlerinde tüketiciye finansman desteği sağlanması için Garanti BBVA ile iş birliği içindeyiz. İzocam ürünlerine özel bir limitte geliştirilen, dosya masrafsız “Bireysel Çevreci Bina Yalıtımı” kredisini, yalıtım yaptırmak isteyen ihtiyaç sahipleri için oldukça avantajlı finansal bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor.
Bugüne kadar 100’ü aşkın ülkede çözüm sunmuş olan bir firma olarak yurtdışında da bayilerimiz aracılığıyla ihracat faaliyetlerimize devam ediyoruz. İzocam, Ortadoğu ve Balkanlarda da tercih edilen bir marka. İhracat yaptığımız pazarlardaki 20 yerleşik bayimiz ve 200 müşterimiz ile ağırlıklı olarak sanayide ve tesisatlarda kullanılan yalıtım ürünlerinin ihracatını gerçekleştiriyoruz. İzocam olarak Sanayi İhracatçıları Birliği (ISIB) tarafından her yıl firmaların ihracat performanslarına göre verilen “Başarılı İhracatçılar” ödülleri kapsamında; “En Çok İzolasyon Malzemesi İhracatı Yapan Firma” kategorisinde ödüle layık görülüyoruz. 2020 yılı ihracat performansımızın ödülünü de geçen ay aldık.
İzocam olarak yakın zamanda hizmet kalitemizi artıran yenilikçi bir projeye daha imza attık. Müşterilerimize sunduğumuz hizmetleri ön plana çıkarmak, belirsizlikleri ortadan kaldırmak ve daha yüksek standartlarda hizmet sunabilmek amacıyla detaylı bir Sipariş ve Servis Şartları hazırladık. İzocam Sipariş ve Servis Şartları, Türkiye ve hatta dünyada hem iş ortağına hem de firmaya yaptırımlar getiren ilk taahhütname örneğidir. Bu kapsamda sipariş, sevkiyat ve satış sonrası süreçlerde yaşanabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırarak, müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetlerimizi yazılı olarak da güvence altına aldık.
Diğer taraftan insan odaklı çalışma anlayışını benimseyen bir markayız. 2018 yılından beri Top Employer (En İyi İşveren Markası) sertifikasına sahibiz ve İnsan Kaynakları süreçlerimizde çağın gerekliliklerine uygun, yeni neslin ihtiyaçlarını karşılayan çözümler tasarlayıp geliştirmeye devam ediyoruz.
∂ Biliyorsunuz şu sıralar sadece bizim sektörümüzde ve ülkemizde değil, tüm dünya ve tüm sektörlerde çevre ve sürdürülebilirlik birincil sırada yer alıyor. İzocam bu konuda neler yapıyor? Neler düşünüyor?
Dünyadaki enerji kaynaklarının giderek tükendiğine hep birlikte şahit oluyoruz. Dünya petrol rezervlerinin 40 yıl, doğalgaz rezervinin 60 yıl, kömür rezervlerinin ise yaklaşık 240 yıl ömrü olduğu tahmin ediliyor. Enerji arz ve talebinde yaşanan bu dengesizlik enerji kaynaklarının fiyatlarına, dolayısıyla da son tüketicinin bütçesine yansıyor.
İzocam olarak enerji tasarrufu en önemli gündem maddemiz. Kurulduğumuz günden bu yana ürettiğimiz yalıtım ürünleriyle 650 milyon ton CO2’in atmosfere salımını önledik. Etkin bir enerji tasarrufunun ancak yalıtım ile mümkün olduğunu her zaman vurguluyoruz.
Yalıtım sayesinde ev ve ülke bütçesine önemli meblağlarda katkı sağlanacağının da altını çizmek istiyoruz. Yönetmeliklere göre uygulanan ısı yalıtımı sayesinde, en az %60 enerji tasarrufu elde ediliyor. Bu şekilde uygulamalarla yapılan yalıtım sayesinde enerji giderlerini azaltabilir, karbon salımlarını düşürebilir ve doğayı koruyabiliriz.
Biz de İzocam olarak yıllardır yalıtımın sürdürülebilirliğe katkısını kamuoyuna anlatmak ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Ülkemizin yalıtım-enerji verimliliği-multi konfor evler ilişkisini çok iyi kavraması gerekiyor. Sıfıra yakın enerjili ev kavramından türemiş ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen, sürdürülebilir, ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran “Multi Konfor Binalar”, yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konforu sunuyor. Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan hem iç mekânlarda hem de dış mekânlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen Multi Konfor Binalar, yalıtımsız bir binaya göre % 90’a varan enerji tasarrufu hedefleyerek hem ev hem de ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. Minimum seviyede enerji harcayan bu binalar, ayrıca çevre dostu özelliği ile öne çıkıyor. Sistemindeki maliyeti artırmadan “daha kalın” yalıtım ile tasarrufun orantılı bir şekilde artırılması sağlanıyor. Uygulanan kalın yalıtım ısı kayıp ve kazançlarını engelleyerek yakıt tüketimini ve salımları azaltıyor.
Bu noktada gün geçtikçe artış gösteren ve küresel ısınmayı tetikleyerek iklim krizine zemin hazırlayan sera gazı salımına da dikkat çekmemizde yarar var. Gelecekte daha yaşanabilir bir dünya için enerji kullanımını azaltmamız ve var olan kaynaklarımızı çok daha verimli bir şekilde kullanmaya başlamamız gerekiyor. Avrupa Birliği (AB) de dünyamızı tehdit eden bu iklim krizi ile daha fazla geç olmadan mücadele etmek adına önemli stratejiler belirledi. İklim krizi ile mücadele noktasındaki hedeflerini daha önce açıklayan AB, 2030 yılına kadar karbon emisyonlarının 1990 yılı seviyelerine göre yüzde 55 oranında azaltılmasını ve 2050 yılına kadar Avrupa kıtasının ilk karbon-nötr kıta olmasını öngörmüştü. Emisyonlarının yüzde 55 oranında azaltılması adına bir nevi aksiyon ve yol haritası niteliğinde olan “Fit For 55 Package” ise 14 Temmuz’da yayınlandı. Bu paket, AB Emisyon Ticareti Sistemi’nde (ETS) gerçekleştirilmesi beklenen reformların yanı sıra ETS dışı sektörleri, enerji verimliliğini, yenilenebilir enerjiyi, arazi kullanımını, emisyon standartlarını ve enerjinin vergilendirilmesini düzenleyen 11 karar ve yönergeyi içermesi dolayısı ile oldukça önemli.
2030 yılına kadar sera gazı emisyonunun yüzde 55 oranında azaltma hedefine ulaşmak için ise bina sektöründe emisyonların yüzde 60 oranında azaltılması gerekiyor. Binalardan ortaya çıkan emisyonların çoğu; genel alan ısıtma ve soğutmasından kaynaklanıyor. Bu, Avrupa'daki toplam nihai enerji tüketiminin kabaca yarısını temsil ediyor. Bu noktada da yine binalarda yalıtımın önemi devreye giriyor. Yalıtım, dünyamızı bekleyen küresel ısınma ve iklim krizi tehlikesiyle mücadelede en önemli kalkanımız…
∂ Tabi bir de Covid-19 virüsü var. Her ne kadar eskisi kadar kötü gidişat düşünmesek de hala gündemimizde. Peki bu konunun ya da sektörün diğer gündem maddelerinin yansımalarını İzocam olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
2020 yılına damgasını vuran global pandemi krizi, sektörümüzde de ilk andan itibaren etkili oldu. Bu süreçte sektörümüzde bazı firmaların üretim faaliyetlerine ara vermek zorunda kalmalarına şahit olduk. İzocam olarak, biz sürecin başından itibaren ülkemizin geleceği için iş yaşamının devam etmesi gerektiği bilinci ile hareket ettik. Sağlık açısından gerekli önlemleri en üst düzeyde alarak üretim faaliyetlerimizi aralıksız sürdürdük. Zaman zaman üretim programımızı ve stoklarımızı piyasanın durumuna göre düzenleyerek piyasa koşullarına hızla adapte olabildik. Bu yaklaşımın sonucunda da bu sene hem iç piyasada hem de ihracat pazarlarımızda iyi bir satış ivmesi yakalayarak 2019’a kıyasla yüzde 30’a yakın bir ciro artışı elde ettik ve 2020 yılını 660 milyon TL’nin üzerinde bir ciro ile kapattık. Bu sene de pandemi ile ilgili önlemleri geliştirerek sürdürürken, üretim ve satış çıtamızı yükseltmeyi sürdürüyoruz.
Yalıtımın da içinde yer aldığı inşaat malzemeleri sektörü ise salgında çok zorlu bir testi büyük bir başarıyla geçti diyebiliriz. İnşaat malzemeleri sektörü geçen yıl son 30 yıllık istatistikleri altüst eden bir arz-talep sistemi yaşadı. Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) verilerine göre, 2020'de inşaat malzemeleri sektörü yüzde 9,1'lik artışla yüksek bir büyüme oranına imza attı. Bu dönemde inşaat sektörünün yüzde 3,5 küçüldüğünü, sanayimizin yüzde 2 büyüdüğünü düşünürsek ülkemizin inşaat malzemeleri sanayisinin üretimde gösterdiği yüzde 9,1 büyümenin ne kadar anlamlı olduğu görülüyor.
Yalıtım özelinde bakıldığında ülkemizde yalıtım sektörü 11 milyon m³’lük bir pazara sahip ve kişi başına 5,5 m2 yalıtım malzemesi tüketimi olduğunu görüyoruz. Avrupa nispeten doygun bir pazar olmasına rağmen kişi başı ortalama 12 m2 yıllık yalıtım tüketimi bulunuyor, Almanya’da bu değer 15 m2’lere çıkıyor. Türkiye’deki 10 milyonun üzerinde binanın iyimser bir tahminle sadece yüzde 20’si TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmış durumda… Geçmiş yıllara göre kıyasladığımızda toplumun yalıtım bilincinde önemli bir artış olduğunu biliyoruz ancak daha alınacak çok yolumuz olduğu da bir gerçek.
Son dönemde her anlamda hayatımızı etkileyen pandemi süreci yalıtım sektöründe de önemli gündem maddelerinin oluşmasına neden oldu. Bu süreçte insanlar evlerinde daha çok vakit geçirmeye başladı ve “konfor” ihtiyacı daha da görünür hale geldi. Isıl konforun yanı sıra akustik konfor, ses yalıtımı özellikle bu dönemde daha çok önem kazandı. İhtiyaçların şekillenmesi ile birlikte “konfor” garanti eden yeni ürünler sektörde farklılaşma sağlamaya başladı. Pandemi ile birlikte az katlı ve bahçeli evlere olan talebin artması ve yazlıkların tüm yıl kullanılmaya başlaması da yazlıklarda göz ardı edilen ısıl konfor ihtiyacını artırdı. Bu da sektör için yeni bir potansiyeli açığa çıkardı ve özellikle renovasyon pazarında hareketlilik yaşanmaya başladı.
Diğer taraftan ülkemizin öne çıkan ihtiyaç maddelerinin başında etkin enerji kullanımı, salım azaltımı, çoklu konfor ihtiyacı ve yangın güvenliği yer alıyor. Bu ihtiyaçların karşılanması konusunda da yalıtım çok yönlü yarar sunan bir sektör.
Türkiye’ye baktığımızda 2019 yılında enerji ithalatımızın 41,2 milyar dolar ile 202,7 milyar dolarlık toplam ithalatın %20,3’ünü teşkil ettiğini görüyoruz. 2020 yılının ilk 9 ayında ise enerji ithalatımızın 21,5 milyar dolar ile 156,2 milyar dolarlık toplam ithalatımızın %13,7’sini oluşturmuş. Bu düzeyiyle enerji ithalatının, dış ticaret açığımızın en önemli kısmını teşkil ettiğini söyleyebiliriz. Yine Türkiye İstatistik Kurumu verilerine baktığımızda, Türkiye'nin enerji ithalatı faturası 2021 yılının ilk çeyreğinde 8 milyar 695 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiş. Son 10 yılda toplam enerji ithalatının ülke ekonomisine maliyeti 450 milyar doların üzerinde… Tükettiğimiz enerjinin yarısından fazlasını dışarıdan ithal ediyoruz. Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için enerji verimliliği ve iyi yalıtım uygulamaları şart. Bu da gelecekte sektörün çok fazla büyüyeceği anlamına geliyor.
Önümüzdeki dönemde, sektörel hacmin artmasına katkı sağlayacak bir diğer somut uygulama ise Enerji Kimlik Belgesi (EKB) çalışmaları olacak. Geçen senenin başında yürürlüğe giren Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğu mevcut binalarda da binaların ısı yalıtımı açısından değerinin belirlenmesini görünür kıldı. EKB’nin binaların alınması, satılması hatta kiralanması sırasında ibraz edilmesi gerektiğini artık biliyoruz. Bu uygulamanın hız kazanması, sektörün gelecekte daha da büyümesine katkı sağlayacaktır.
Ayrıca, unutmamak gerekir ki kentsel dönüşüm yasası ile birlikte ülkemizde bulunan sağlıksız konut stoku yenilenmeye devam ediyor. İzocam olarak, kentsel dönüşümü, özellikle çarpık yapılaşma içindeki niteliksiz konut stokunun hızla ve güvenli yenilenmesi, daha etkin enerji verimliliği sağlanması, sağlıklı çevre ortamına kavuşulması açısından önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarının, karbon salımını azaltmaya yönelik çevre dostu, sıfıra yakın enerjili ve de iç çevre kalitesi önemsenmiş binalara artan ihtiyacın inşaat sektörü üzerindeki olumlu etkilerini önümüzdeki yıllarda daha da fazla göreceğiz. Kentsel dönüşüm geleceğin ihtiyacı sürdürülebilir şehirleri oluşturmada gereklidir, bu nedenle de en verimli şekilde uygulanmalıdır. Isı ve ses yalıtımlı, enerji verimliliği yüksek, sürdürülebilir, yüksek iç çevre kalitesi ve yangın güvenliği sağlanmış yeni binaların inşa edilmesi, enerji tüketimini sınırlandıracak önemli bir adımdır.
Diğer taraftan, kentsel dönüşümde yapılacak binaların enerji tüketimlerinin daha fazla sınırlandırılması; AB’nin 2030 ve 2050 hedefleri gibi Türkiye’nin de İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı ve Enerji Verimliliği Strateji Belgesindeki hedeflerini destekleyecek, yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasını da sağlayacaktır. Avrupa Parlamentosu yayımlanan Binalarda Enerji Performansı direktiflerine göre 31 Aralık 2020 tarihinden itibaren bütün yeni binalar sıfıra yakın enerjili bina olarak tasarlanmaya başlandı. Kentsel dönüşüm uygulanırken yakın gelecekteki bu hedefin de göz önünde bulundurulması gerekecek. Bu da pazarı büyütecek bir uygulama olacak.
∂ Bize ürün gamınızın son hali ve Ar-ge çalışmalarınız ile geliştirdiğiniz yeni ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Hem ülkemizde hem de faaliyet göstermiş olduğu yurtdışı pazarlarda yalıtım sektörüne öncülük eden İzocam, 1965 yılında Türkiye’de, sadece yalıtım ürünü üretmek amacıyla kurulmuş ilk firmadır. Türkiye’de yalıtım sektörü 56 yıl önce İzocam ile başlamıştır.
İzocam olarak, yalıtımın farklı uygulama ihtiyaçlarına (ısı yalıtımı, gürültü kontrolü, akustik konfor ve yangın güvenliği) ve farklı işlevlere yönelik (konut, sanayi, iklimlendirme, dayanıklı tüketim malları vb.) yalıtım ürünleri tasarlayan, üreten ve pazara sunan bir firmayız. Zeminden, cephe ve çatıya, duvar ve döşemeden tesisata kadar her uygulama alanı için nitelikli yalıtım malzemeleri üretiyoruz. İzocam ürünleri konuttan, sanayi yapılarına, okul ve hastane gibi toplu yaşam alanlarına kadar tüm binalar için etkin çözümler sunuyor. İnşaat ve iklimlendirme sektörlerimiz için yalıtım malzemeleri üretmenin yanı sıra; vagonlardan evlerimizde kullanılan fırınlara, yangın kapılarından güneş kolektörlerine kadar geniş bir alanda ısı ve ses yalıtımını, yangın güvenliğini sağlayan yalıtım ürünleriyle sektörde faaliyet gösteriyoruz.
Ürün portföyümüzde Camyünü, Taşyünü, Ekstrüde Polistiren (Foamboard), Ekspande Polistiren (İzopor Plus), Kauçuk Köpük (Optiflex), Polietilen Köpük (İzocam PEflex), PU/PIR/Taşyünü yalıtımlı sandviç panel (İzocam Tekiz) ile Trapez levha bulunuyor.
İzocam olarak yeni ürünlerin ciromuz içindeki payına yani ‘inovasyon katsayısı’na büyük önem veriyoruz. Geçen yıl %20,5 oranında olan yeni ürünlerin ciromuzdaki payını, bu sene de korumayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, değişen piyasa koşullarına ve müşteri ihtiyaçlarına uygun olarak bu seneki Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapıyoruz. Doğru ihtiyaca doğru çözüm geliştirme hedefi ile Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde daha ekonomik ve yüksek ısıl konfor sunan ürünleri piyasaya sunmaya devam ediyoruz.
Yakın dönemde Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde hafif ara bölmelerde kullanılmak üzere geri dönüşümlü malzemeler kullanarak geliştirdiğimiz, “İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası”nı sektöre kazandırdık. Farklı kalınlıklarda üretilebilen Mineral Yün Ara Bölme Levhası, ara bölme duvarlarda, ısı ve üstün ses yalıtımı sağlıyor; A1 sınıfı yanmaz özelliği sayesinde olası yangınlarda zaman kazandırıyor. Sektörün ve kullanıcıların beklentilerine en iyi şekilde yanıt verebilecek ölçüde geliştirilen İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası, TSE, CE ve EUCEB belgelerine de sahip ve kalitesini uluslararası alanda kanıtlıyor. Ses yalıtımına da katkısı büyük olan İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası’nda kullanılan detaylar ile “A” sınıfı yalıtım elde ediliyor. Mayıs 2017’de yayımlanan “Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik” esaslarına göre, farklı işlevlere sahip binalarda duvar performansı bina hassasiyetleri doğrultusunda A’dan F’ye sınıflandırılıyor. Bu kapsamda değerlendirilen İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası ile yüksek performanslı ses yalıtımı elde edilebiliyor. Düşük ısı iletim katsayısı ile ürün, farklı sıcaklık ve zamanlarda iklimlendirilen hacimler arasında da enerji verimli ara duvarların teşkil edilmesini sağlıyor, enerji tasarrufu ve konforu artırıyor. Bu şekilde de sürdürülebilirliğe katkısı olan bir ürün. Ayrıca, İzocam Mineral Yün Ara Bölme Levhası esnekliği ve yumuşaklığıyla yüzeylere kolaylıkla uygulanabiliyor ve uygulayıcıya zamandan tasarruf sağlıyor. Sahip olduğu EUCEB belgeli doğal içeriği ve kolay kesimi sayesinde, uygulayıcıya rahat ve sağlıklı bir çalışma ortamı sunuyor. Kendi başına ayakta durabilen bir ürün olduğu için güvenli bir uygulama imkanı sağlarken, herhangi bir ilave malzeme gerektirmeden, yapılan uygulamalara hız ve kalite kazandırıyor. Taşıma saplı ambalajı ve hafifliği sayesinde kolay taşınabildiği için nakliye ve depolama avantajı ile de öne çıkıyor.
Mineral yün ürün serimizdeki bir diğer ürünümüz ise giydirme cephe uygulamalarında kullanılan Mineral Cephe Levhası. İzocam Mineral Cephe Levhası, su itici özellikli ve bir yüzeyi siyah camtülü kaplı olan; giydirme cephe sistemlerinde, cam, granit, mermer, alüminyum, ahşap vb. cephe kaplamalarının arkasında ısı ve ses yalıtımının yanı sıra yangın güvenliği amacıyla kullanılan bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Giydirme cephe sistemlerde kaplama malzemesi ile taşıyıcı konstrüksiyon arasında oluşan havalandırma boşluğu, olası bir yangın durumunda baca etkisi göstereceğinden, kullanılacak yalıtım malzemesinin yanmaz özellikte olması, yangın güvenliği açısından büyük önem taşıyor. İzocam Mineral Cephe Levhası ‘A1 sınıfı- Hiç Yanmaz’ özelliği ile yüksek katlı binalarda bile güvenle kullanılabiliyor.
İzocam Foamboard 2000 D - 3000 D - 3500 D ise, yüzeyi düz ekstrüde polistiren levha olup teras çatı uygulamalarında su yalıtım membranının üzerinde ısı yalıtım amacıyla kullanılıyor. Bu ürünümüz, yüksek basma mukavemeti ve bünyesine su almama özellikleriyle öne çıkıyor. Uygulama esnasında mevcut eğim betonu üzerine, su ve buhar yalıtım katını oluşturan örtü (bitümlü, pvc, tpo vb. membran) seriliyor. PVC membran ile yapılan su yalıtım uygulamasında İzocam Foamboard ısı yalıtım levhaları serilmeden önce araya ayırıcı tabaka geotekstil keçe kullanılıyor. İzocam Foamboard levhalar su yalıtımının üzerine ek yerleri tam olarak birbirini tamamlayacak şekilde, yapıştırılmadan diziliyor. Levhaların üzerine filtre elemanı ve ayrıcı keçe görevi yapan örtü seriliyor. Yürümeye uygun olmayan teras çatılarda ise örtünün üzerine ağırlık oluşturmak ve güneş ışınlarını yansıtmak amacıyla, açık renkli, yuvarlak ve yıkanmış çakıl seriliyor. Yürünebilen teras çatılarda ise döşeme kaplaması olarak, plastik takozlara oturan prekast karolar (beton, ahşap vb.) yerleştiriliyor. İstenildiği takdirde, kumla veya harçla döşenen kaplamalar da yapılabilir. Bahçe teras çatılarda, çakıl dahil katmanlar yürünmeyen teras çatılarda olduğu gibi uygulanıyor. Çakılın üzerine filtre elemanı ve bitki toprağı serilerek uygulama tamamlanıyor.
Son dönemde geliştirdiğimiz bir diğer ürünümüz de Tekiz Sinüs Panel. Özellikle spor salonu, AVM ve fabrika gibi alanlarda kullanılmak üzere mineral yün yalıtımlı sandviç panel olarak geliştirildi. Taşyünü kullanılarak üretilen bu ürün yanmazlık ve dayanıklılık özellikleriyle öne çıkıyor. Endüstriyel yapılar için devrim niteliğinde olan Tekiz Sinüs Panel, sektöre mimari ve estetik açıdan yeni bir soluk getiriyor. Tekiz Sinüs Panel’in tasarım açısından en büyük özelliği sinüs şeklinde dalgalara sahip olması ve diğer düz yüzeyli panellerle de birleştirilebilmesi. Farklı renk sac seçenekleriyle de dikkat çeken Tekiz Sinüs Panel hem form hem de farklı renk kullanma imkanıyla endüstriyel bina cephelerine tasarım zenginliği sağlıyor. Gizli vidalama özelliği sayesinde birleşim detayları görünmeyen Tekiz Sinüs Panel, sanayi binalarının cephelerinde tercih ediliyor. A sınıfı yanmaz taşyünü dolgusu sayesinde özellikle yangın güvenliği gerektiren binalarda güvenle kullanılabiliyor. Endüstriyel binalara yangın dayanımı sağlarken, aynı zamanda binanın enerji verimli, çevre dostu ve iç hava kalitesine sahip olmasına da olanak tanıyor. Sağladığı bu özelliklere ek olarak uygulanan binanın ses yalıtımına da katkı sunuyor. Yüksek ısı yalıtımı sağladığı için çevre dostu bir ürün olarak nitelendirilen Tekiz Sinüs Panel sürdürülebilir sanayi alanları yaratarak, yatırımcıyı daha az enerji tüketmeye yönlendiriyor. Tekiz Sinüs Panel TSE belgesine sahip olup 2 metal sac arasında EUCEB belgeli, CE belgeli, A sınıfı yanmazlık belgesi olan İzocam Taşyünü kullanılarak imal ediliyor. Ürün ayrıca yasal olarak sunulması gereken performans beyanlarına, mekanik özelliklerle birlikte yanmazlık raporlarına da sahip.
Ayrıca bu sene konumlandırmasını tekrardan yaptığımız, faydasına oldukça inandığımız İzocam Kalibel, ısı ve ses yalıtımında profesyonel çözüm sunuyor. Kolay ve hızlı uygulama avantajı sayesinde hastane, okul ve konut gibi yapılar başta olmak üzere tüm binalarda tercih ediliyor. Bir yüzü alçı plaka kaplı camyünü levhadan oluşan kompozit bir ürün olan İzocam Kalibel, dış duvarların iç yüzeylerinde, iç bölme ve komşu duvarlarda, merdiven ve asansör boşluklarına bitişik duvarlarda, ahşap karkas yapıların içten giydirilmesinde ses ve ısı yalıtımı amacıyla kullanılıyor. Aynı anda hem mineral yün hem de alçı levhanın uygulanmasına imkân sağlayan Kalibel ile yerinde uygulama süresi kısalıyor ve iş gücünde verim artıyor. Deri ve solunum yoluyla vücuda nüfuz eden elyafların, vücuttan çözünerek atıldığını, ürünün doğada çözünebildiğini ve çevre dostu olduğunu ispatlayan EUCEB belgesine de sahip olan bu ürün, bio-çözünür olarak da ifade ediliyor. Isıl konforu desteklerken ses yalıtımı da gerçekleştiren İzocam Kalibel, binalarda kesintisiz konfor sağlıyor. Binalara ağırlık yapmayan hafif bir yapıya sahip olan bu ürün, herhangi bir aksesuar gerektirmeden, hızlı ve kolayca uygulanıyor. Yanmaz bir ürün olarak binaların yangın güvenliğine katkı sağlayan İzocam Kalibel, küf ve nem oluşumuna karşı da duvarları koruyor.
∂ 2021 yılı cirosal olarak nasıl geçiyor?
2021 yılına da pandeminin olumsuz etkilerine rağmen geride bıraktığımız başarılı dönemin motivasyonuyla adım attık. Bu senenin ilk 6 ayında, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla oldukça başarılı bir satış ve karlılık grafiği yakalamış durumdayız. Bu yıl pandemi kaynaklı kapanmaların negatif etkisini sadece Mayıs ayında yaşadık. Bunun dışındaki aylarda büyüme ivmesinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle 2020 yılının 3. çeyreğinde başlayan kredi büyümesinin pozitif etkileri, bu yılın Mayıs ayına kadar devam etti. Ayrıca farklı kanallarda ve ürün gruplarımızda uyguladığımız yeni stratejilerimiz de bize avantaj sağladı. Bu etkilerin satışlarımıza olumlu yansımasıyla birlikte iç ve dış piyasa toplamında %90’a yakın bir ciro artışına imza attık. Özellikle proje pazarının daraldığı dönemde, perakende satış kanalımızda yer alan bazı ürün gruplarında %100’ün üzerinde büyüme yaşadık. 2021 yılının ilk 6 aylık döneminde iş hacmimizdeki bu olumlu gelişmeler, başarılı bir yılı geride bırakacağımızın sinyalini veriyorlar.
Yurtdışında ise başta Türki Cumhuriyetler, Afrika, Balkanlar, Asya ve Ortadoğu’da olmak üzere ihracat faaliyetlerimizi aralıksız devam ettiriyoruz. İhracatı 600.000 m³’ü aşan bir firma olarak, ciromuzun %20’sini ihracat gelirlerimiz oluşturuyor. 2021 yılının ilk altı aylık döneminde geçen senenin aynı dönemine kıyasla, ihracat ciromuzda %75’in üzerinde bir büyüme sağladık. Bu yıl ihracat gelirlerimizin ciromuz içindeki payını artırmayı hedefliyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda, yeni pazar arayışlarımız devam ediyor. Mevcutta yer aldığımız ülke pazarlarındaki bayi ağımızı genişletirken, potansiyel olarak gördüğümüz pazarlarda da yeni bayilikler veriyoruz.
Şu an yalıtım pazarında %20 seviyesinde bir pay ile de liderliğimizi koruyoruz. Bu yılın sonuna kadar üretim kapasitemizi ve ürün çeşitliliğimizi hem iç piyasa hem de ihracat pazarlarındaki ihtiyaçlar doğrultusunda artırarak, sektör içerisindeki mevcut konumumuzu daha da güçlendirmek ana hedefimizdi. Şu an iş sonuçlarımız bu hedefimizi destekler niteliktedir.
∂ Son olarak İzocam’ın 2022 yılı beklentileri ve hedefleri nelerdir?
Kentsel dönüşüm çalışmalarının, karbon salımını azaltmaya yönelik çevre dostu, sıfıra yakın enerjili ve de iç çevre kalitesi önemsenmiş binalara artan ihtiyacın inşaat sektörü üzerindeki olumlu etkilerini önümüzdeki yıl daha da göreceğiz.
İzocam olarak enerji verimliliğini en önemli gündem maddesi olarak benimsiyoruz ve her platformda yalıtım-enerji verimliliği-multi konfor evler ilişkisinin altını çiziyoruz. En fazla enerji verimliliğine multi konfor binalar ile ulaşılıyor ve kentsel dönüşümün bu çerçevede ülkemize ve sektörümüze büyük bir fırsat sunduğunu düşünüyoruz. Doğru malzeme ve uygun kalınlık ile yalıtım yapılan binalar enerji tasarrufu için atılacak en büyük adımdır. Sıfıra yakın enerjili ev kavramından türemiş ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen, sürdürülebilir, ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran “Multi Konfor Binalar”, yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konforu sunuyor. Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan, hem iç mekânlarda hem de dış mekânlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen Multi Konfor Binalar yalıtımsız bir binaya göre % 90’a varan enerji tasarrufu hedefliyor. Bu binalar, Türkiye gibi enerjisinin dörtte üçünden fazlasını ithal etmekte olan ülkelerde dışa bağımlılığı azaltıcı katkılar sağlıyor. Önümüzdeki dönemde multi konfor binaların gündemimizde daha çok yer alacağını ön görüyoruz.
Diğer taraftan binaların alınması, satılması hatta kiralanması sırasında ibraz edilmesi gereken EKB uygulamasının hız kazanması, önümüzdeki yıllar sektörün daha da büyümesine katkı sağlayacaktır.
Sürdürülebilirlik 2022’de de en önemli gündem maddemiz olmaya devam edecek. İzocam olarak 2030 yılına kadar, direk ve indirek sera gazı emisyonlarını en az %33 azaltmayı hedefleyen yatırım planlarını bu sene devreye almaya başladık. Konuyla ilgili çalışmalarımız önümüzdeki yıl da artarak devam edecek.
2022 yılında üretim kapasitemizi artırarak, ürün çeşitliliğimizi zenginleştirerek, tüm ürün gruplarında pazar payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda Ar-Ge çalışmaları başta olmak üzere, hizmet ve servis kalitemizi iyileştirici yeni projeler de gündemimizde yer alacak.
Ayrıca şu an %20 seviyesinde olan ihracatın, ciromuz içindeki payını önemli ölçüde artırmayı amaçlıyoruz. Bu nedenle 2022’de yeni pazar arayışlarımız devam edecek. Mevcutta yer aldığımız ülke pazarlarındaki bayi ağımızı genişletirken, potansiyel olarak gördüğümüz ülkelerde de yeni bayilikler vereceğiz.
İzocam olarak takip ettiğimiz ve şu an %20,5 olan yeni ürünlerin ciromuz içindeki payını yani ‘inovasyon katsayısı’nı da önümüzdeki yıl korumayı hedefliyoruz.
Diğer taraftan, insanı merkeze alan bir şirket olarak, önümüzdeki sene çalışan memnuniyetini artıran projelere de odaklanacağız.
Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) her zaman önceliğimiz olduğu için iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili farkındalık yaratacak projeler 2022 yılında da gündemimizde yer alacak.
Dijitalleşme alanında son iki yılda yaptığımız yatırımlar sayesinde artık çok daha çevik ve müşteri odaklı bir İzocam var. Önümüzdeki dönem de bu değerlerimizi korumak için dijital dünyada yeni projeler gündemimizde önemli ölçüde yer alacak.
Sektöre kazandırdığımız kaliteli ve güvenli ürünlerin yanında, sahip olduğumuz uzmanlık ve yalıtım konusunda verdiğimiz danışmanlık nedeniyle de tercih edilen bir markayız. Bu nedenle, 2022’de de alt yapı çalışmalarından havalimanlarına, enerji santrali projelerinden renovasyon projelerine, AVM’lerden fabrikalara, hastanelerden toplu konutlara kadar Türkiye’nin ve ihracat pazarlarımızın önde gelen projelerinde yer almayı hedefliyoruz.
Haberleri paylaşmak ister misiniz ?