İSİB SEKTÖR STRATEJİ ÇALIŞTAYI YAPILDI HAVALANDIRMA SİSTEMLERİNİN ÖNEMİ OKUL İÇİ HAVA KİRLİLİĞİ VE SAĞLIK ETKİLERİ YOĞUN BAKIM STANDARTLARI VE İNSAN FAKTÖRÜNÜN HASTANE ENFEKSİYONLARINA ETKİLERİ SYSTEMAIR İLE OKULLARDA OPTİMUM İÇ HAVA KALİTESİ GALATAPORT İSTANBUL’A DAIKIN İMZASI MANTOLAMANIN ‘İYİSİ’ BONUS 16 CM TAŞ YÜNÜ İLE AĞAOĞLU ÇEKMEKÖY’ DE MEVAMALL AVM -ANKARA PROJESİNDE TERCİH YİNE ATLANTIK SU KAYNAKLI ISI POMPALARI OLDU MITSUBISHI ELECTRIC YARININ ÜRETİM ANLAYIŞINA YÖN VEREN ROBOTLARINI SERGİLEDİ YEŞİL ENERJİ DÖNÜŞÜMÜNÜ DİKKATE ALAN ŞİRKETLER VERİMLİLİĞİNİ ARTIRIYOR İKLİMSA VE UGETAM, GES ALANINDA UZMAN PERSONEL İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞACAK ASHRAE’NİN GLOBAL HVACR SUMMIT VE RAL CRC TOPLANTISI 400’Ü AŞKIN TEMSİLCİ İLE İSTANBUL’DA YAPILDI SAĞLIK, KONFOR VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ” ARASINDAKİ İDEAL DENGENİN KURULMASI ÖNEMLİ İZOCAM BAYİLERİNİN SON DURAĞI “BEYAZ ŞEHİR” BELGRAD OLDU ÇUKUROVA ISI’NIN FABRİKALARIN ENERJİ TASARRUFUNA KATKISI BÜYÜK

BİRLEŞİK KRALLIK İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜ İTHALAT RAPORU

BİRLEŞİK KRALLIK İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜ İTHALAT RAPORU - İSİB

 

EKONOMİ - DIŞ TİCARET

Birleşik Krallık 2,74 trilyon USD GSYİH’sı ile dünyanın 6. büyük ekonomisidir. Ülke, 2019 yılında 41.030 USD kişi başına düşen cari fiyatlarla milli gelir ile dünyada 23. sırada yer almaktadır.

 

2018 yılında GSYİH’nın % 80’ini hizmet sektörü, % 14’ünü sanayi sektörü, % 6’sını inşaat sektörü ve % 1’den azını da tarım sektörü oluşturmuştur. Hizmet sektörü içinde finans sektörünün payı % 40, kamu yönetimi ve hükümetin payı % 28, otelcilik ve restoran hizmetlerinin payı % 17’dir. Geri kalan % 15’lik pay ise taşımacılık, depolama ve iletişim hizmetlerinden oluşmaktadır. Hizmetler, iletişim, toptan ve perakende ticaret son yıllarda büyümenin başlıca itici gücü olmuştur.

Birleşik Krallık ekonomisi, 2008 yılında dünya genelinde yaşanan ekonomik krizden çok etkilenmiştir.

2009 yılında reel büyüme % 4,4 oranında gerilemiştir. Bu oran İngiliz ekonomisinde II. Dünya Savaşı’ndan beri yaşanan en büyük gerilemedir. Diğer taraftan verilen desteklere bağlı olarak 2009 yılı sonu itibarı ile üretimde istikrar tekrar sağlanmış ve ülke ekonomisi 2010 yılında % 1,3 oranında büyüyerek resesyondan çıkmıştır. 2016’da % 1,9 olan büyüme oranı 2017’de % 1,8 olarak gerçekleşmiştir. Küresel talepteki daralma ve Brexit sürecinden kaynaklanan siyasi istikrarsızlık 2018 yılında ekonomik faaliyetleri etkilemeye başlamış ve 2018 yılında büyüme % 1,4 olmuştur. Ekonomideki bu eğilim 2019’da da devam etmiştir. IMF verilerine göre 2019 yılında GSYİH, % 1,24 oranında büyümüştür.

Ekonomik büyüme son yıllardaki dayanağını istihdam artışı, esnek tüketici talebi, finansal destekler ve ihracattaki artışlardan almıştır. 2018 yılı ortalarından bu yana dünya ticaretinde artan gerilim, Avrupa ve gelişen pazarlarda büyümenin azalması ve piyasaların daha değişken hale gelmesi ülkenin dış pazarlarında daralmaya neden olmuştur. Brexit’e ilişkin belirsizliğin sürüncemede kalması da ekonomik yavaşlamaya katkı yapmıştır. Bu durum, ülke ekonomisinin dışa açıklığını ve Avrupa Birliği içindeki arz zincirleri ile derin entegrasyonunu ortaya koymaktadır. Brexit, aynı zamanda yeni iç yatırımların geri çekilmesine de neden olmuştur. Büyük yatırım planlarının Avrupa Birliği ile ticari anlaşmaların gelecekte nasıl olacağı açıklığa kavuşana dek askıda tutulmaya devam etmesi beklenmektedir. Ülkenin geçen 10 yılda düşük yatırım oranları ve zayıf verimlilik performansı göz önüne alındığında bu durum, ülkenin orta vadeli büyüme potansiyeli ve yaşam standartları açısından olumlu bir işaret değildir. 2009 yılında en üst seviyeye ulaşan mali açık yavaş yavaş gerileyerek tutarlı bir seviyeye ulaşmıştır. Kamu borç stokunun GSYİH’ya oranı yüksektir. Hanehalkı borç stoku da yüksektir. Hanehalkı tasarrufu da geçmişten günümüze düşük düzeylerde seyretmektedir. Sterlin, Brexit referandumu sonrasında değer kaybetmiştir. Cari işlemler açığının hacmi de son yıllarda azalmasına rağmen büyüktür. Bunun başlıca sebebi büyük dış ticaret açığıdır. Ülke, insani gelişmişlik endeksine göre dünyada 189 ülke arasında 4. sıradadır. Ekonomik serbestlik endeksine göre ise Birleşik Krallık, dünyada 186 ülke arasında 7. sıradadır. Küresel rekabetçilik açısından dünyadaki 141 ülke arasında 9. sıradadır. İş yapma kolaylığı açısından Birleşik Krallık, dünyada 190 ülke arasında 8. sıradadır.

 

Bölgesel Eğilimler

Londra ve İngiltere’nin güneydoğu bölgesi GSYİH’nın % 30’undan fazlasını oluşturmakta olup, Birleşik Krallık’ın geri kalanından daha zengindir. Büyük Londra olarak tanımlanan alan ise Avrupa Birliği’de refah düzeyi en yüksek olan alandır. Londra’da gelir dağılımı oldukça dengesizdir ve Birleşik Krallık’ın gelir düzeyi en düşük insanları da başkentte yaşamaktadır. Ülkedeki gelir düzeyi en düşük olan bölgeler ise Kuzey İrlanda, Galler ve İngiltere’nin Kuzeybatısında yer almaktadır. Bu bölgelerde işsizlik oranı da oldukça yüksektir. Galler ve Kuzeybatı İngiltere’de kömür, çelik ve gemi inşa gibi ağır sanayi bulunmaktadır ve bu bölgeler söz konusu sektörlerde yaşanan gerileme nedeniyle olumsuz etkilenmiştir. Geri kalan bölgeler ve İskoçya’da ise hem gelir düzeyi yüksek hem de düşük gelire sahip kişiler bulunmaktadır. Diğer taraftan bu bölgelerde de gelir dağılımında bölgesel olarak çeşitli eşitsizlikler bulunmaktadır.

 

EKONOMİDE GELECEĞE YÖNELİK BEKLENTİLER

Birleşik Krallık, zengin ve gelişmiş bir ülkenin sunduğu pazar fırsatlarını sunmaya gelecekte de devam edecektir. Ülkenin yaklaşık 2,8 trilyon USD GSYİH’sı ve yaklaşık 40.000’lık kişi başına düşen milli geliri önemli bir pazar büyüklüğü anlamına gelmektedir. Hane halkı tüketimi 2019 yılı itibarı ile 1,9 trilyon USD olan ülkede kişi başına hane halkı tüketimi ise 27.940 $’dır.

Ülkede faaliyet gösteren işletmeler için oluşacak pazar fırsatları, Brexit’ten elde edilecek sonuçlar ve Avrupa Birliği Ve Birleşik Krallık arasında oluşturulacak ticari anlaşmalar ile doğrudan bağlantılıdır.

Halihazırda Avrupa Birliği Ve Birleşik Krallık arasındaki gümrük vergisiz ticaret 513 milyonluk bir pazarı etkilemektedir. Birleşik Krallık, gelişmiş bir tüketim pazarıdır. Demografik eğilimlerin önümüzdeki yıllarda harcama davranışları üzerinde önemli etkisi olacaktır. Ülke nüfusu diğer batı Avrupa ülkelerine kıyasla daha yavaş olsa da yaşlanmaktadır. Ülkenin sosyolojik eğilimlere bağlı olarak yaşlanan nüfus profili sağlık hizmeti ve dinlence, boş zaman geçirme alanlarında talep yaratmaktadır. Bununla birlikte, ülkede gelir dağılımı eşitsizliğinin diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha yüksek olması nedeni ile kişi başına düşen sağlık harcaması Avrupa ortalamasının biraz altındadır. 2018 yılı itibarı ile batı Avrupa’da sağlık harcamalarının GSYİH’ye oranı ortalama % 10,4 iken, bu oran Birleşik Krallık’ta % 9,8’dir. Aynı dönemde kişi başına düşen sağlık hizmeti harcaması batı Avrupa’da ortalama 4.496 USD iken, bu rakam Birleşik Krallık’ta 4.166 USD’dir. 

Diğer pek çok gelişmiş tüketim pazarında olduğu gibi Birleşik Krallık’da da perakende sektörü online alışverişin artması, teknolojik gelişmeler ve tüketicinin değişen talebi gibi nedenlerle evrim geçirmektedir. Bu eğilimler dağıtım kanallarını değiştirmeye devam edecektir. Birleşik Krallık, kişi başına düşen online harcamalar bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir.

 

BİRLEŞİK KRALLIK’IN GENEL DIŞ TİCARETİ

Birleşik Krallık, 2019 yılında dünya ithalatında % 3,6 pay ile 5. sırada, dünya ihracatında ise % 2,5 pay ile 11. sıradadır.

Bazı istisnai haller dışında Birleşik Krallık’ın mal ticareti sürekli açık vermektedir.

Ülke halen gıda, petrol ve petrol ürünleri, motorlu taşıtlar, petrol dışı ham maddeler, giyim, ayakkabı, elektrikli makineler, elektriksiz makineler, mobilya ve aydınlatma ürünleri ile motorlu taşıtlar gibi ürünlerde net ithalatçı konumundadır. Diğer taraftan eczacılık ürünleri, optik ve tıbbi cihazlar, kimyasal maddeler, başta viski olmak üzere içecekler, havacılık ve uzay taşıtları aksam ve parçaları, demir-çelik, bakır, ham deri, teknik tekstil sektörlerinde Birleşik Krallık net ihracatçı bir ülkedir.

Verilere göre Birleşik Krallık’ın son iki yılda yaptığı dış ticaret oranları incelendiğinde; toplam ihracatında 2018 yılı itibariyle %11 oranında bir artış gerçekleştirmiş, 2019 yılında ise %4,75 oranında bir azalış ile 467,5 milyar USD düzeyinde tamamlamıştır. Toplam ithalatında ise; 2018 yılında yaklaşık %5, 2019 yılında da %3 oranında artış gerçekleştirmiştir.

 

BİRLEŞİK KRALLIK’IN TÜRKİYE İLE DIŞ TİCARETİ

Geleneksel olarak ülkemizin çok önemli bir ticaret ortağı olan Birleşik Krallık, Türkiye’nin dış ticaretinde fazla verdiği ve ihracatını sürekli artırdığı gelişmiş ülkelerden birisidir. Ülke, Ticaret

Bakanlığımız tarafından 2020-2021 döneminde “Hedef Ülkelerden” birisi olarak belirlenmiştir.

Birleşik Krallık Türkiye’nin 2. ticaret partneri olan ülke konumundadır. Genel hatları ile Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki dış ticaret verileri incelendiğinde görülmektedir ki Türkiye, Birleşik Krallık karşısında ihracat açığı veren ülke konumundadır. Fakat 2018 yılında bu durum Türkiye açısından ihracatta gerçekleşen yaklaşık %43 oranında artış ile farklılık göstermiştir.

2019 yılında, Türkiye’nin Birleşik Krallık’a topplam ihracatı %50’den fazla oranda azalış göstermiştir. Aynı yıl ithalatında ise %5 oranında artış yaşanmıştır.

 

İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜ İTHALATI

Birleşik Krallık, İklimlendirme Sektörü ithalatında 2019 yılında %2,5 azalış göstererek 16 milyar USD düzeyinde gerçekleştirmiştir.

Sektör bazında Birleşik Krallık’tan en büyük ihracat payı olan ülke %17,63 ile Almanya’dır. Ardından %15,77 ile A.B.D ve %12,82 ile Çin takip etmektedir ki bu verilen ilk üç ülke neredeyse ülke ithalat payının yarısına sahiptir.

2016 yılında Türkiye’den sektör bazında yapılan ithalatta %10,3 oranında azalış yaşanmıştır. 2017 yılına gelindiğinde Türkiye’den yapılan İklimlendirme Sektörü toplam ürün grubu ithalatında %3,66 ile artış trendine geçilmiş ve bu artış 2018 yılında %12,93 olarak takip etmiştir. 2019 yılında ise %10,22 oranında artış yaşanmıştır. Geçtiğimiz son beş yıl içerisinde 355,4 milyon USD ile en çok 2019 yılında Türkiye’den sektör bazında toplam ihracatta bulunulmuştur. Bu da Türkiye’nin, sektör bazında Birleşik Krallık’taki ithalat payını %2,22 olarak karşımıza çıkarmaktadır. 2019 yılı itibariyle Türkiye, Birleşik Krallık’ın İklimlendirme Sektörü alanında ihracat yaptığı 7. ülke konumunda yer almaktadır.

Ürün grupları bazında Birleşik Krallık’ın İklimlendirme Sektörü ithalatına bakıldığında, tesisat sistem ve elemanları 2019 yılında gerçekleştirdiği %2,08 artış oranı ile en çok paya sahip ürün grubunu oluşturmaktadır. %47,23 paya sahip tesisat sistem ve elemanları ürün grubunu %20,07 paya sahip havalandırma sistem ve elemanları grubu takip etmektedir. Ürün grupları içerisinde en az pay, aynı zamanda 2019 yılında %6,75’le en fazla artış gösteren yalıtım malzemeleri grubuna aittir. %11,81 paya

sahip ısıtma sistem ve elemanları ürün grubu ise 2019 yılında %18,29’la en fazla azalış seyreden ürün grubu olmuştur.

ISITMA SİSTEM VE ELEMANLARI İTHALATI

Birleşik Krallık’ın ısıtma sistem ve elemanları ürün grubu bazında yaptığı ithalata baktığımız zaman; 2018 yılında %15,4 oranında artışla 2,2 milyar USD ithalat gerçekleştirdiği, 2019 yılında ise %18,2 oranında bir azalış ile 1,8 milyar USD seviyesine indiği görünmektedir. Merkezi Isıtma Kazanları; Merkezi Isıtma

Kazanlarının Aksam-Parçaları ve Demir/Çelikten Radyatör, Aksam Ve Parçaları en çok ithalat gerçekleştirdiği ısıtma sistem ve elemanları bazındaki ürünleri oluşturmaktadır.

Birleşik Krallık’ın ısıtma sistem ve elemanları ürün grubu bazında yapmış olduğu 2019 yılı itibariyle 1,8 milyar USD ile ithalatın yaklaşık yarısı sırasıyla en çok Çin, Almanya ve Türkiye’den yapılmaktadır. 2019 yılı itibariyle Çin’den yapılan ithalat oranında büyük bir artış görülmezken; Almanya’dan yapılanda ise yaklaşık %22 oranında bir azalış söz konusu olmuştur. Isıtma sistem ve elemanları ithalatında yaklaşık %12 pay ile Birleşik Krallık’ın ürün grubu bazında en çok ithalat yaptığı 3. Ülke olan Türkiye, 2019 yılı itibariyle yaklaşık %10 oranında ihracatını arttırarak 223,4 milyon USD seviyesine çekmiştir.

 

SOĞUTMA SİSTEM VE ELEMANLARI İTHALATI

Soğutma sistem ve elemanları ürün grubunda Birleşik Krallık’ın toplam ithalatı 2018 yılında %12,3 oranında artış göstermiş; 201 yılında ise %0,9 oranında azalarak 1,7 milyar USD seviyesine gerilemiştir.

Isı Değiştiriciler (Eşanjörler); Dondurucu Veya Soğutucu Ekipmanlar İle Mücehhez Depolama Ve Teşhir Amaçlı Diğer Mobilya; Isı Pompaları; Diğer Soğutucu-Dondurucu Tertibat Olanlar sırasıyla ürün grubu bazında ülkenin en çok ithalatta bulunduğu ürünleri oluşturmaktadır.

Isıtma sistem ve elemanları ürün grubu bazında Birleşik Krallık’ın 2019 yılı itibariyle gerçekleştirdiği 1,7 milyar USD ithalatın yarısı A.B.D, Çin, Almanya ve İtalya tarafından sağlanmaktadır. Ülkelerin ithalattan aldıkları pay birbirine yakın konumdadır. Türkiye, Birleşik Krallık’ın soğutma sistem ve elemanları ürün grubu ithalatında 8. Sırada yer almaktadır. Türkiye’den gerçekleştirilen ithalat 2019 yılında %14,3 oranında artış göstererek 51,7 milyon USD olmuştur.

 

KLİMA SİSTEM VE ELEMANLARI İTHALATI

Birleşik Krallık’ın klima sistem ve elemanları ürün grubunda gerçekleştirdiği toplam ithalat 2018 yılında %8,4 oranında artış göstererek 1,4 milyar USD seviyesine yükselmiştir. 2019 yılına baktığımızda ise ürün grubu bazındaki ithalatında yaklaşık %7 oranında azalış olduğu görünmektedir.

Ülkenin, Türkiye’den klima sistem ve elemanları ürün grubu bazında gerçekleştirdiği ithalat 2018 yılında yaklaşık %70 oranında artarak 3,2 milyon USD’den 5,4 milyon USD noktasına çıkmıştır. 2019 yılında ise yaklaşık %40 oranında bir artışla 7,6 milyon seviyesinde gerçekleşmiştir. 

 

Klima Cihazlarının Aksam-Parçaları; Hava, Gaz Pompası, Kompresörü, Vantilatör Vb. Aksamı, Parçaları; Soğutma Tertibatı Bulunan Diğer Klima Cihazları Birleşik Krallık’ın klima sistem ve elemanları ürün grubu içerisinde en çok ithalat gerçekleştirdiği ürünleri oluşturmaktadır. Türkiye’den en çok ithalat ise Hava, Gaz Pompası, Kompresörü, Vantilatör Vb. Aksamı, Parçaları ürünü ile yapılmaktadır.

Klima sistem ve elemanları ürün grubu bazında Birleşik Krallık’ın ithalat payının yarısını sırasıyla A.B.D., Japonya, Çin ve Almanya oluşturmaktadır. Verilen ülkelerin Birleşik Krallık’ın ürün grubu bazında yaptığı ithalattan aldıkları pay birbirine yakın olmakla birlikte, bu noktada bir denge izlendiği görünmektedir. Genel olarak ve ürün grupları bazında da incelendiğinde tek bir ükeye bağımlılığın söz konusu olmadığı görünmektedir. Türkiye ise Birleşik Krallık’ın klima sistem ve elemanları ürün grubu ithalatından yaklaşık %0,6 oranında pay almaktadır.

 

TESİSAT SİSTEM VE ELEMANLARI İTHALATI

Birleşik Krallık, tesisat sistem ve elemanları ürün grubu bazında 2018 yılında ithalatında %10 artış göstermiş; 2019 yılında yine %2 oranında bir artışla yaklaşık 7,5 milyar USD seviyesine taşımıştır. Diğer Muslukçu Eşyası; Pompaların Aksam-Parçaları; Yağlı Hidrolik/Pnömatik Transmisyon Valfları sırasıyla en çok ithalat yaptığı ürünleri oluşturmaktadır.

Birleşik Krallık’ın tesisat sistem ve elemanları ürün grubu bazında 2019 yılında gerçekleştirdiği yaklaşık 7,5 milyar USD ithalatın en büyük kısmı ithalattan aldığı yaklaşık %20 pay ile Almanya’dan karşılanmaktadır. Almanya’yı A.B.D. ve Çin sırasıyla takip etmektedir ve bu üç ülkenin, Birleşik Krallık’ın verilen ürün grubu bazında gerçekleştirdiği toplam ithalattan aldıkları pay yaklaşık olarak %50 seviyesinde karşımıza çıkmaktadır.

Türkiye’den yapılan tesisat ve elemanları ürün grubu alanındaki ithalata baktığımızda; 2018 yılında %42 oranında bir artış ile 48 milyon USD’nin üzerine çıktığı ve 2019 yılında da yaklaşık %15,5 oranında artış ile 55,5 milyon USD seviyesine taşındığı görünmektedir.

 

HAVALANDIRMA SİSTEM VE ELEMANLARI İTHALATI

Havalandırma sistem ve elemanları alanında Birleşik Krallık’ın toplamda 2019 yılında yaklaşık %3 oranında azalış göstererek 3,17 milyar USD olarak kaydedilmiştir. Birleşik Krallık’ın havalandırma sistem ve elemanları ürün grubu bazında Türkiye’den gerçekleştirdiği ithalat 2018 yılında yaklaşık %55 oranında artış göstermiştir. 2019 yılına gelindiğinde ise %0,8 oranında bir küçülme yaşanmıştır ve 18,4 milyon USD seviyesinde gerçekleşmiştir.

Havalandırma sistem ve elemanları ürün grubunda Birleşik Krallık’ın toplam ithalat payının yarısından fazlasına sahip olan ilk üç ülke sırasıyla Almanya, A.B.D. ve Çin’dir. Bütün ürün grubu bazındaki verilere baktığımız zaman burada da teyidini görebilecebiğimiz üzere, Almanya, Çin ve A.B.D. birbirlerine yakın

ithalat payları ile Birleşik Krallık’ın en çok İklimlendirme Sektörü alanında ithalat yaptığı ülkelerdir.

Türkiye’den verilen ürün grubu bazında gerçekleştirilen ithalat ise 2019 yılında %0,85 oranında azalış göstererek 18,4 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’nin, Birleşik Krallık’ın havalandırma sistem ve elemanları ürün grubunda yaptığı toplam ithalattan aldığı pay ise 2019 yılı itbariyle yaklaşık %0,6 olarak kaydedilmiştir.

YALITIM MALZEMELERİ İTHALATI

Yalıtım malzemeleri ürün grubu bazında Birleşik Krallık’ın gerçekleştirdiği toplam ithalat verileri incelendiğinde; 2018 yılında %33,5 oranında bir azalış ile yaklaşık 240 milyon USD toplam ithalat gerçekleştirdiği, 2019 yılında ise %6,7 oranında artış ile 256 milyon USD’nin üzerine çıktığı yorumunu yapabiliriz.

Türkiye’den yalıtım malzemeleri ürün grubunda yapılan ithalat 2018 yılında %205 artış ile 2 milyon USD’nin üzerine çıkmıştır. 2019 yılında ise yaklaşık %80 artış ile 3,6 milyon düzeyine yükselmiştir.

Yalıtım Malzemeleri ürün grubu bazında Birleşik Krallık’ın gerçekleştirdiği toplam ithalattan en çok pay alan ülkeler sırasıyla A.B.D., Almanya, Polonya ve Çin’dir. Türkiye, %1,4 oranında aldığı ürün grubu bazında ithalat payı ile 16. sırada yer almaktadır.

 

İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜ İHRACATI

Birleşik Krallık’ın İklimlendirme Sektörü bazındaki toplam ihracatı yaklaşık olarak %2 oranında artış göstererek 14,37 milyar USD olmuştur.A.B.D ve Almanya ithalatta ilk sıraları çeken partnerleri olduğu gibi sektör ihracatında da sırasıyla %16,05 ve %11,13 oranlarıyla Birleşik Krallık’ın en çok ihracat yaptığı iki ülke konumundalardır. Birleşik Krallık’ın İklimlendirme Sektörü alanındaki toplam ihracatından %0,85 oranında pay alan Türkiye’ye ise 2019 yılında %12,43 oranında azalma ile 121,7 milyon USD ihracat gerçekleştirilmiştir. Genel olarak Birleşik Krallık’ın İklimlendirme Sektörü’ndeki ihracat paylarının ülkelere göre dağılımı incelendiğinde, bu payların belli ülkelerde ağırlıklı olarak dağılmadğını yani yalnızca belli ülkelere ihracat yapılmasındansa birçok ülke ile ihracat partneri olunduğu görünmektedir.

Ürün grupları bazında iharacat oranlarına baktığımızda, tesisat sistem ve elemanlarının %50’den fazla paya sahip olduğu görmekteyiz. Ardından yaklaşık %22 oranıyla havalandırma sistem ve elemanları gelmektedir. En az pay ise yaklaşık %3 oranı ile yalıtım malzemeleri ürün grubuna aittir. 

Birleşik Krallık’ın İklimlendirme Sektörü ürün grupları bazında ihracatında en yüksek paya sahip tesisat sistem ve elemanları ürün grubu bazında 2019 yılında %3,39 oranında artışla 7,87 milyar USD ihracat gerçekleştirilmiştir. Toplam ihracatta yaklaşık %8 paya sahip olan klima sistem ve elemanları ürün grubu

2019 yılında %4,26 artış oranıyla en çok artış oranına sahip ürün grubunu oluşturmaktadır ve 1 milyar USD’den fazla ihracat gerçekleştirilmiştir. Havalandırma sistem ve elemanları ürün grubunda %1,76 oranında bir azalış gerçekleşmiş ve ihracat 3,14 milyar USD dolayında seyretmiştir. En çok azalış yönünde değişim ise %3,73 oranı ile ısıtma sistem ve elemanları ürün grubunda gerçeklemiştir.

 

BİRLEŞİK KRALLIK İNŞAAT SEKTÖRÜ

İnşaat Sektörü denildiği zaman evvela sınırlarını çizmek maksadıyla denilebilir ki, İnşaat; madencilik, taşocakçılığı ve ormancılıktan altyapı ve binaların inşasına, ürün imalat ve tedariğine, bakım, işletme ve bertarafa kadar uzanan çeşitli faaliyetleri içeren bir endüstridir. İnşaat yüksek maliyetli, yüksek riskli, uzun vadeli bir faaliyettir ve bu nedenle performansı daha geniştir ve ekonominin sağlık durumunun iyi bir göstergesidir aynı zamanda. Ekonomi sarsıldığında, inşaat yatırımı durma noktasına gelir. Ancak ekonomi toparlanmaya başladığında, inşaat endüstrisi hızla aşırı ısınabilir.

Birleşik Krallık’ta inşaat üretimi yılda 110 milyar pound 'dan fazladır ve GSYİH'nın %7'sine katkıda bulunmaktadır. İnşaat üretiminin yaklaşık dörtte biri kamu sektörü, dörtte üçü özel sektördür. Birleşik Krallık’ta İnşaat üretiminin yaklaşık %60'ı yeni inşa edilirken, %40'ı yenileme ve bakımdır. İnşaat sektörü, 280.000'den fazla işletme içerdiğinden ve 3 milyon iş (toplam Birleşik Krallık istihdamının %10'u) içerdiğinden Birleşik Krallık ekonomisinin uzun vadeli başarısı için çok önemli olarak görülmektedir.

Birleşik Krallık inşaat sektörüne getirilen en yoğun eleştiriler; savurgan, düşmanca, parçalanmış, tek disiplinlerin egemen olduğu, yenilik yapmaya isteksiz ve bilginin yayılmasında zayıf olduğu için düzenli olarak karşımıza çıkmaktadır genel olarak.

Bununla birlikte, endüstri hakkında çok sayıda rapora ve verimliliği artırmaya yönelik sayısız teşebbüse ve, algı veya düşük performansın devam etmesine rağmen; İngiliz inşaat endüstri dışarıdan göründüğünden daha etkili çalışmaktadır. Fakat genel olarak söylenebilir ki; inşaat sektöründe beklentiler gerektiğinden fazla yüksektir ve öneriler etkili bir biçimde yerine getirilememektedir.

Birleşik Krallık inşaat sektöründe bir takım zorluklar öz konusudur. Bunlar; kentleşme, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik, hükümetin inşaat stratejisi ve performans aralğı olarak ifade edilebilir.

Kentleşme konusunda genel itibariyle denilebilir ki; 1900'de nüfusun sadece% 16'sı kentsel alanlarda yaşıyordu. Gezegen nüfusunun yarısından fazlası artık şehirlerde yaşıyor. Bu yoğun işgal altındaki alanlar, daha dağınık kırsal yerleşim yerlerinden daha sürdürülebilir olmalıdır, ancak aslında yenilenemeyen kaynakların tüketiminin %75'inden fazlasını oluşturmaktadır ve küresel kirliliğin yaklaşık dörtte üçünü oluşturmaktadır.

İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik adına, Birleşik Krallık hükümeti, 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarını 1990 seviyelerine kıyasla% 80 oranında azaltmayı ve 2025 yılına kadar yarıya indirmeyi taahhüt etmiştir. 2009 yılında binalar Birleşik Krallık’ın tüm karbon emisyonlarının yaklaşık %43'ünü oluşturmuştur. Hükümet taahhüdü yerine getirilecekse, binalar çok daha verimli hale gelmelidir. Bu, 2025 yılında var olacak olan Birleşik Krallık bina stokunun yaklaşık %80'inin, 2050'de işgal edilecek konutun üçte ikisinin yanı sıra inşa edilmiş olması nedeniyle daha karmaşık hale getirilmiştir. Bina stoğunun daha verimli olması değil, iklim öngörülen şekilde değişirse, daha dayanıklı olması da gerekecektir.

Hükümet İnşaat Stratejisi iki ana girişimi başlatmıştır. İlki, Parlamento sonunda %15-20 oranında tasarruf sağlama niyetidir. İkincisi ise 2016 yılına kadar merkezi olarak tedarik edilen tüm inşaat sözleşmelerinde 3D BIM gereksinimi ile tam işbirliğidir.

Son olarak, binaların tasarım aşamasında tahmin edildiği gibi uygulamada iyi performans göstermediğini gösteren önemli kanıtlar vardır. Beklenen ve gerçek performans arasındaki fark, performans açığı olarak bilinir. Binaların Doluluk Sonrası İncelemesi ve Mühendislik çalışmalarından elde edilen bulgular, binalarda gerçek enerji tüketiminin genellikle tahmin edilenden iki kat daha fazla olacağını göstermiştir.

Carbon Trust'ın Düşük Karbonlu Binalar Hızlandırıcısı ve Düşük Karbonlu Binalar Programı'ndan elde edilen yeni bulgular, kullanımdaki enerji tüketiminin uyum hesaplamalarından 5 kat daha yüksek olabileceğini göstermiştir.

(Kaynak: https://www.designingbuildings.co.uk/wiki/UK_construction_industry)

 

İnşaat 2025 ismiyle yayınlanan Birleşik Krallık inşaat sektörünü alanındaki proje, “Birleşik Krallık inşaatını küresel pazarın ön planına koymanın ilk adımı” olarak tanımlanmaktadır. Projenin önerilerine göre; inşaatın ilk maliyetinde ve inşa edilen varlıkların tüm ömrü boyunca %33 azalma, yeni inşa edilmiş ve yenilenmiş varlıklar için başlangıçtan tamamlanmaya kadar toplam sürede %50 azalma, yapılı çevrede sera gazı emisyonlarında %50 azalma, toplam ihracat ile yapı ürünleri ve malzemeleri için toplam ithalat arasındaki ticaret açığında% 50 azalma hedeflenmektdir.

İnşaat sektörünün genel performansını etkileyen çeşitli faktörler vardır. Çoğu endüstri gibi, Brexit belirsizliği de tanımlayıcı bir rol oynadı - henüz etkili bir şekilde çözülmemiş yeni bir dizi zorluk yarattı. 

 

Özellikle üç tanesi başı çekmektedir.

Birincisi finansmana erişim. NHBC Vakfı tarafından yapılan yeni bir araştırma, şirketlerin %20'sinin gelecekteki en büyük kaygılarının fonların kullanılabilirliğini düşündüğünü bulmuştur. Bunun birçok nedeni var. Bankalar ve geleneksel finansal kuruluşlar, katı bir kredi verme sürecine bağlı kalarak, kredi alma sürecini zaman alıcı ve karmaşık hale getirmektedir. Bu nedenle, inşaat şirketleri yeni projelerin devreye alınması, yeni personel alınması ve gelecek için projelerin planlanması konusunda sıkıntı yaşayabilir. Bu, Brexit belirsizliğinin bir sonucu olarak daha da önem kazanmıştır.

 

İkinci konu Brexit'in diğer ulusal endişeler üzerindeki baskın etkisidir. Avrupa Birliği'nden ayrılma süreci, şimdiye kadar denenen en yoğun iş ve karmaşık idari teşebbüslerden biridir. Bu yüzden birçok bakımdan bu anlaşılabilir bir durumdur. Bununla birlikte, inşaat şirketleri arasında çıkarlarının ihmal edildiği yönünde bir his de oluşmaktadır. Politika söyleminin yanı sıra, potansiyel çıktı kapasitelerini arttırmak için tasarlanmış son politikalardan henüz bir strateji veya fayda elde edememişlerdir.

 

Son olarak, inşaat endüstrisi de iş gücü sıkıntısı ile karşı karşıya kalmıştır. Birçok İngiliz firmasının, Avrupa Birliği'nden ayrıldıktan sonra iş güçlerini nasıl çekeceklerine dair endişeleri vardır. Keza ulusal İstatistik Ofisi, Londra merkezli inşaat işçilerinin %28'inin Avrupa Birliği vatandaşı olduğunu bildirmektedir.

 

Sonuç olarak, bu belirsizlik endüstrinin üretimine bir darbe vurmuştur. 2019 yılı boyunca düştü ve geçen yılın Haziran ayında, mali çöküşten bu yana Birleşik Krallık inşaat üretiminin en düşük rakamlarından bazılarına şahit oldu. Bununla birlikte, Birleşik Krallık İnşaat Endeksinden alınan verilere göre, bu yılın başındaki rakamlar düşüş hızında bir yavaşlamaya işaret etti. Bu henüz pazarın geri dönüşünün bir göstergesi değildir ancak bir süredir düşüş gösteren bir eğilimin ardından bu haber olumlu

karşılanmaktadır.

 

(Kaynak: https://internationaldirector.com/finance/why-2020-could-be-a-turning-point-for-the-uksconstruction-industry/)

 

VERGİ ORANLARI VE İTHALAT UYGULAMALARI

Avrupa Birliği üyeliğinden ayrılma kararı alan Birleşik Krallık halihazırda Avrupa Birliği komisyonu ile ayrılma görüşmelerine devam etmektedir. Ancak, bu görüşmeler sona erene kadar, Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelere karşı Topluluğun Ortak Gümrük Tarifesini uygulayacaktır.

Türkiye- Avrupa Birliği Gümrük Birliği Anlaşması çerçevesinde, Türkiye’ye karşı sanayi ürünlerinde gümrük vergisi uygulanmamaktadır.

Ülkede faaliyet göstermekte olan ticari şirketlerin ödemekle yükümlü olduğu kurumlar vergisi oranı % 20’dir.

Gelir vergisi oranları da üç dilim üzerinden hesaplanmakta ve uygulamasında yaşa göre değişen bazı indirimler de bulunmaktadır.

Ülkede, uygulanmakta olan standart katma değer vergisi (KDV) oranı % 20’dir. Pek çok gıda ürünü, toplu taşıma ve ihracat için KDV uygulanmazken bazı enerji ve yakıt ürünlerine % 5 oranında KDV uygulanmaktadır. Diğer taraftan, sigortacılık, eğitim, finans ve sağlık hizmetleri KDV’den muaftır.

 

Standartlar ve Tarife Dışı Engeller

Birleşik Krallık’taki standartlar ile ilgili olarak; İngiliz Standartlar Enstitüsü’nden (http://www.bsigroup.com) bilgi alabilirsiniz.

Birleşik Krallık, ithal ürünlerde Avrupa Birliği teknik mevzuatını uygulamaktadır. Avrupa Birliği teknik mevzuatına göre, ürünler Avrupa Birliği pazarına girişte tüketici sağlığı ve güvenliği ile çevre korunmasına ilişkin olarak teste tabi tutularak sertifikasyonları yapılmaktadır.

Avrupa Birliği ürünlerin serbest dolaşımını uyumlaştırmak amacıyla CE işaretini kullanmaktadır. CE işareti üreticinin ürününün Avrupa direktiflerine uygun olarak üretilmiş olduğunun beyanıdır. Bu beyan üretici tarafından teknik belgeler ile desteklenmelidir. Avrupa Birliği mevzuatı gereğince, birçok makine, ekipman, elektrikli alet, oyuncak vb. ürünün Birleşik Krallık’a ihracatı için üzerinde CE işareti bulunması zorunludur. Avrupa Birliği pazarına ithal edilen ürünlerin CE işaretli olmasından ithalatçı sorumludur, diğer bir deyişle ithalatçı ithal ettiği ürünlerin Avrupa Birliği normlarına uygun olduğunu garanti etmek zorundadır.

ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve GLOBALGAP sertifikası ise tüketici tercihleri açısından önem taşımaktadır.

Birleşik Krallık’ta sağlık, güvenlik amaçlı denetim uygulamalarında bazı özel durumlar hariç, pazara girişi baştan engelleyen veya güçleştiren katı uygulamalar yerine, genellikle beyan esasına dayalı, nihai sorumluluğu ithalatçıya veya dağıtıcıya bırakan esnek bir yaklaşım benimsenmiştir.

Birleşik Krallık’ta tarifeler, gümrük denetimi, sağlık kontrolleri, miktar ve değer kontrolleri, lisans standart ve etiket uygulamaları vb. konular bakımından Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamadan farklı ve özel olarak dikkati çeken, ithal edilen ürünlerin pazara girişine engel oluşturan bir uygulama bulunmamaktadır.

01.01.2021 itibariyle uygulanacak gümrük vergisi oranlarından Birliğimiz iştigaline girenlerin listesine ulaşmak için https://www.isib.gov.tr/wp-content/uploads/2020/06/Birlesik-krallik-2021-vergioranlari. pdf sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

 

PRATİK BİLGİLER

 

SEKTÖREL DERNEKLER

 

IOR – The Institute of Refrigeration

Soğutma Enstitüsü (IOR), soğutma, klima ve ısı pompası sektörünün çeşitliliğini yansıtan 2200'den fazla kişinin üyeliği ile kamu yararına çalışan bağımsız bir yardım kuruluşudur. Enstitü 1899 yılında Soğuk Hava Depoları ve Buz Derneği olarak kurulmuştur ve dünyadaki ilk ulusal mekanik soğutma toplumu

olmuştur. 1944 yılında ise bugünkü ismini almıştır.

Web Sitesi : https://ior.org.uk/

 

The BESA - Building and Engineering Services Association

1904 yılında kurulan BESA, özellikle Isıtma ve Havalandırma Müteahhitler Birliği (HVCA) olarak bilinmektedir. Ana odak noktaları; binalardaki mühendislik sistemlerinin ve hizmetlerinin tasarımı, kurulumu, devreye alınması, bakımı, kontrolü ve yönetiminde aktif olan üyelerimize destek olmak ve onlara hizmet etmek şeklindedir. Merkezi Londra’dadır.

Web Sitesi : https://www.thebesa.com/

 

FETA - Federation of Environmental Trade Associations

FETA, ısıtma, havalandırma, klima, soğutma ve bina kontrol endüstrilerindeki müteahhitlerin, montajcıların, tedarikçilerin ve üreticilerin çıkarlarını temsil eden bir ticaret birliğidir.

Web Sitesi : https://www.feta.co.uk/

 

ACRIB - The UK umbrella body for the Refrigeration, Air Conditioning and Heat Pump industry associations and institutions

İklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren ticaret dernekleri ve profesyonel enstitüler, sektörün tüm yönlerini temsil etmek üzere ACRIB şemsiyesi altında bir araya getirilmiştir.

Web Sitesi : https://acrib.org.uk/

 

HPA - The Heat Pump Association

Isı Pompası Birliği (HPA) Birleşik Krallık’ın ısı pompası teknolojisinin kullanımı ve faydaları konusunda önde gelen otoritesidir ve ülkenin önde gelen ısı pompası, bileşenleri ve ilgili ekipman üreticilerinin çoğunu içerir.

Web Sitesi : https://www.heatpumps.org.uk/

 

CCF - Cold Chain Federation

Soğuk Zincir Federasyonu, Birleşik Krallık’taki sıcaklık kontrollü tedarik zincirinin sesidir. Üyeleri dondurulmuş ve soğutulmuş depolama tesisleri ve sıcaklık kontrollü dağıtım araçları işleten işletmelerin yanı sıra karşılıklı ticari veya politika çıkarları olan şirketlerden oluşmaktadır.

Web Sitesi : https://www.coldchainfederation.org.uk/

 

ARC - Associated Air Conditioning & Refrigeration Contractors

ARC, özel olarak sahip olunan ve finanse edilen ve asıl amacı kaliteli hizmet sunmak olan bir klima ve soğutma müteahhitleri kuruluşudur.

Web Sitesi : https://www.arc-uk.org.uk/

SEKTÖREL FUARLAR

 

TCS&D Show

Tarih : 2021

Yer : Peterborough

Web Sitesi : https://www.tcsdshow.com/

 

HVAC&R Live

Tarih : 2021

Yer : Londra

Web Sitesi : https://hvacrlive.com/

 

UK CONSTRUCTION WEEK

Tarih : 5-7 Ekim 2021

Yer : Birmingham

Web Sitesi : https://www.ukconstructionweek.com/

 

PASAPORT VE VİZE İŞLEMLERİ

Birleşik Krallık diplomatik pasaport haricindeki tüm Türk pasaportlarına vize uygulamaktadır. Bu nedenle Birleşik Krallık’a yapılacak her tür seyahat için Birleşik Krallık temsilciliklerine başvurularak vize alınması gerekmektedir. Birleşik Krallık’ın Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu web sayfalarında Birleşik Krallık vize başvurularıyla ilgili detaylı bilgi bulunmaktadır.

 

Tatiller ve Çalışma Saatleri

Noel Tatili: 25-26 Aralık

Yılbaşı Tatili: 1 Ocak

Paskalya Tatili (Easter Monday): Değişken

Erken Mayıs Banka Tatili: Mayıs’ın ilk Pazartesi günü

Bahar Banka Tatili: Mayıs’ın son Pazartesi günü

Ağustos Banka Tatili: Ağustos’un son Pazartesi günü

 

Ülkede haftalık çalışma süresi 35-40 saat arasında değişmektedir. Ticari işletmeler ve bankalar, öğle arası da dahil olmak üzere 09.00-17.00 arasında hizmet verirken kamu kurumları 09.00-16.00 saatleri arasında çalışmaktadır.

 

İŞ YAPARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

Birleşik Krallık, dünyanın en büyük, zengin ve yüksek kalite beklentisi olan pazarlarından biri olması nedeniyle, tüm dünyadan firmaların faaliyette bulundukları bir ülkedir. Bu dinamik yapı, farklı çeşitlerde ve miktarlarda mal satımına imkan tanımakla birlikte, Birleşik Krallık ile iş yapılırken oldukça farklı ölçekte firmalarla bağlantı kurmayı da beraberinde getirmektedir. Birleşik Krallık pazarının bu kozmopolit yapısı nedeniyle iş ilişkisi kurulurken görüşülen firmaların güvenilirliğinin araştırılması ve ticari riski düşürecek yöntemlerle çalışılmasında fayda bulunmaktadır.

 

Birleşik Krallık’ta yerleşik bir firma ile ticaret yapmak üzere bağlantı kurulduğunda, öncelikle firmanın kendisinden bazı temel bilgilerin talep edilmesi ve bu bilgilerin mümkün olduğunca doğrulanması büyük önem arz etmektedir. 

 

Bu aşamada firmadan talep edilebilecek bilgiler aşağıda sıralanmaktadır;

 

- Adresi ve Posta Kodu (Address and Post Code)

Birleşik Krallık’ta tüm adresler bir posta koduna sahip olmak zorundadır. Posta kodunun www.multimap.com adresi arama bölümünden geçerli olup olmadığı ve verilen adrese tekabül edip etmediği öğrenilebilir. Ayrıca fatura adresi ile bu adresin aynı olduğu firmadan teyit edilmelidir.

 

- Firma Adına Kayıtlı Sabit Telefon (Landline Phone Number)

Verilen numara aranarak çıkan kişiden kime ait olduğu, iş yeri mi konut mu olduğuna dair bilgi edinilebilir. +44 Birleşik Krallık’ın ülke kodu olmakla birlikte, devamında 70 bulunan telefon numaraları internetten temin edilmekte olup sabit bir coğrafi bölgeye veya ülkeye ait bulunmamaktadır. Sözkonusu 70 ile başlayan numaralar haricinde, yine sabit telefon numarası talep edilmesinde fayda vardır.

 

- KDV Kayıt Numarası (VAT Registration Number)

Birleşik Krallık Gelir ve Gümrük İdaresi (HM Revenue and Customs) bilgilendirme telefonundan (0044 845 010 9000) KDV kayıt numarası ve firma ismi verildiğinde bu firmaya ait olup olmadığı öğrenilebilmektedir. http://www.hmrc.gov.uk/

 

- Limited Şirketlerin Kayıt Numaraları (Companies House Registration Number)

Firmanın resmi kaydı olmaması durumunda iş sahibinin (sole trader) ev adresi ve telefonunun temin edilmesi yerinde olacaktır. İngiliz mevzuatına göre, sole trader statüsündeki kişiler (yaptıkları iş hacminden bağımsız olarak) kendi adlarına vergi kaydı dışında herhangi bir belgelendirme ve kayıt yükümlülüğü taşımamaktadır. Bu nedenle, iş sahibi hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi edinmek yararlı olacaktır.

 

Ayrıca, tanınmış veya güvenilir bir firmanın başka bir firma tarafından bilgisi dışında adı, adresi, web sitesi gibi bilgilerinin kullanılıp kullanılmadığı hususu ise, verilen adres ile firmanın kayıtlı adresi, web adresi ile e-posta uzantısı gibi veriler karşılaştırılarak ve verilen numaralara telefon açılarak kontrol edilebilir.

 

TİCARETİ ETKİLEYEN KÜLTÜREL FAKTÖRLER

Birleşik Krallık’ta yerleşmiş iş disiplini, ilke ve usullerine dayalı ciddi ve profesyonel bir iş anlayışı hakimdir. Yapılan anlaşma şartlarına uygun hareket etme yönünde yerleşik bir anlayışın ürünü olarak, özellikle kalite ve mal teslimi konusunda belirlenen kriter ve zaman unsurları her zaman uyulması beklenilen konular arasındadır. Bu konularda olabilecek her türlü aksama ve gecikme konusunda önceden bilgi sahibi olunması karşılaşılabilecek muhtemel sorunları asgariye düşürecektir.

 

Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı 16 Mart 2017 tarihinde yaptığı bir açıklama ile Ankara Anlaşması kapsamında iş kurmak üzere Birleşik Krallık’a gelen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilen süresiz oturum izninin koşullarını değiştirdiğini açıklamıştır.

Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki Ortaklık Anlaşması’ndan kaynaklanan, ‘iş kurma amacıyla ülkede kalma hakkı’ açısından kısıtlama anlamına gelen bu karar, 16 Mart’tan itibaren iş insanlarının ve ailelerinin Ankara Anlaşması bağlamında talep ettikleri ‘süresiz oturum’ talebine olumlu yanıt verilmeyeceği, işini devam ettirmek ya da iş kurmak isteyen kişiler için ise azami üç yıllık oturum hakkı verilebileceği anlamına gelmektedir.

 

Bununla birlikte Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı, uygulamasının tüm T.C. vatandaşlarını kapsamadığını, sadece Ankara Anlaşması’ndan kaynaklanan hakkı talep eden iş insanlarını ve ailelerini ilgilendirdiğini belirtmektedir. Birleşik Krallık, bu belge kapsamında yapılacak süresiz oturum taleplerini geri çevireceğini, bununla birlikte bu kişiler, gerekli şartları karşıladıkları sürece, azami üç yıllık oturum vizesi için başvurma hakkına sahip olacaklarını açıklamıştır. Vize süresi dolanların da yine gerekli şartları karşılıyor olmaları şartıyla bu vizeleri uzatmak için başvuru hakları saklı kalacaktır.

Kararın geriye işlemesi ise söz konusu olmayacak, Ankara Anlaşması bağlantılı olarak 16 Mart öncesinde tahsis edilen süresiz oturum hakları geçerliliğini koruyacaktır. Birleşik Krallık, sınırlı oturum başvuruları için de Ankara Anlaşması’nın ilgili maddelerini uygulamayı sürdürecektir. Birleşik Krallık, Ortaklık

Anlaşması bağlamında sağlanan, ‘iş kurma amacıyla ülkede kalma’ hakkını esnek şekilde uygulayan ülkeler arasında yer almakta olup, çoğu Avrupa Birliği ülkesi, Türk iş insanları ve ailelerine bu hakkı doğrudan tanımamaktadır.

 

İş Görüşmesi Yaparken:

İngiltere, Birleşik Krallığın dört önemli bölgesinden birisidir. Diğer bölgeler sırasıyla Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dır. İskoçya, Galler ve İrlandalıların kendilerini İngiliz olarak tanıtmadıkları akıldan çıkarılmamalıdır.

Kartvizitlerinizden bolca götürdüğünüzden emin olunuz.

Toplantılarda daima zamanında olunuz.

Karar verme süreci yavaş olabilir, bu yüzden iş ortağınızı acele karar verme durumuna getirmeyiniz.

Mümkün olabilirse Birleşik Krallık’a yaşlı temsilcilerinizi gönderiniz. Daha yaşlı kişiler ciddi bir otorite havasını vermesi açısından önemlidir. İngiliz iş kültüründe yaşlı ve tecrübeli kişilere daha fazla saygı gösterilmektedir.

Gizlilik bu toplumda çok önemlidir. Bu yüzden kişilerin özeline girmeyiniz ve özeli ile ilgili sorular sormayınız.

Ciddi, tarafsız ve işe odaklanmış yaklaşımlar çok iyi karşılanmakta ve saygı görmektedir.

Kişisel mesafeye de dikkat edilmesinde fayda vardır. Bu yüzden otururken aranızda mesafe bırakmaya ve karşı tarafa elinizle temas etmemeye özen gösterin.

İngiliz işadamı kısa süreli iş ilişkilerinden ziyade daha uzun vadeli iş ilişkilerini benimsemektedir.

Eğer iş yapmaya karar verilirse, sizinle doğrudan ilişki içine girilecektir. Ayrıca fikirlerini açıklamakta tereddüt etmeyecektir. İyi bir ilişkinin oluşması için teklifinizin ve şirketinizin değerlendirilmesi amacı ile karşı tarafa zaman bırakılması gerekebilir.

İlk toplantılarda yüz ifadeleri düşüncelerin belli edilmeyeceği bir seviyede tutulur ve sonuçta diğer katılımcıların ne düşündüğünü algılamak konusunda güçlük çekebilirsiniz.

Karar verme sürecinde İngiliz, kişisel tecrübe ve hislerinden ziyade, var olan yasa ve kuralları kullanır. İlaveten, organizasyonun her seviyesinde işadamı için temel otorite şirket politikasıdır.

Geçmişteki örnekler karar vermede önemli rol oynamaktadır. Yani sizin öneriniz geçmişte yapılanlarla uyuşursa daha şanslı bir durumu yakalayabilirsiniz.

“Saldırgan satış teknikleri” veya “sert satış” teknikleri burada pek uygulanmayabilir. Ayrıca başka bir firmanın ürünü hakkında kötü iddialarda bulunmanız da iyi karşılanmayacaktır.

Yüksek sesle konuşmak uygun değildir.

Mizah, Birleşik Krallık’ta iş tartışmalarının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Açıkça ifade etmemek,İngiliz mizahının karakteristik özelliklerinden birisidir. Söylenenin tersini ima ettiği zaman, söylenmeyen veya yapılmayana dikkat ederler ve bu Birleşik Krallık’a has bir mizah stilidir.

Birleşik Krallık iş kültürü yoğun bir şekilde hiyerarşik bir yapıya sahip olsa da, ekip çalışması çok önemlidir. Özellikle kararların etkili olduğu zamanlarda daha fazla önem taşımaktadır. En yüksek seviyedeki kişiye kararı iletmeden önce oybirliğine ulaşılır.

Karar verme süreci yavaş, detaylı bir eğilim içindedir. Karar verme sürecine baskı uygulamayınız ve aceleci olmayınız. İngilizlerin “no” demek için tereddüt etmeyeceğinin farkında olunuz.

 

BREXIT REHBERİ

23 Haziran 2016 tarihinde halk oylamasıyla başlayan Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılış süreci 31.01.2020 itibarıyla son bulmuş ve Birleşik Krallık resmi olarak AB’den ayrılmıştır. Toplantıda, bu ayrılıktan sonra AB ile uygulanan Gümrük Birliği’nin Birleşik Krallık’la artık uygulanmayacağı, geçiş süreci dolayısıyla 31.12.2020 tarihine kadar bu sürecin devam edeceği fakat 01.01.2021 tarih itibarıyla yeni gümrük uygulamalarının yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Birleşik Krallık, 48 ülke ile 19 ticaret antlaşması yapmış olup, 22 ülke ile de görüşmelere devam etmektedir. Bu bağlamda da Mart ayında Türkiye ile Birleşik Krallık arasında görüşmelerin başlaması planlanmaktadır. Mevcut ticari düzenin korunması temel amaç olup, aynı Serbest Ticaret Anlaşması (STA) düzeninin korunması konusunda da Türkiye ile AB’nin görüşü ortak bir paydada birleşmektedir. Birleşik Krallık’la Kanada modeline benzer bir STA yapılması öngörülmektedir.

Türkiye’nin en büyük 2. ticaret partneri olan Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılması ile birlikte AB’den sonra en çok bu durumdan etkilenecek ülke Türkiye olmuştur. %98 oranında gümrük vergisi olmadan ihracat yapıyor iken Brexit sonrası süreçte Türkiye negatif etki görürken; ABD ve Uzakdoğu ülkeleri sürecin karlı ülkeleri haline gelmiştir. Yapılan STA’lar ve görüşmeler sonucunda İsviçre, Güney Kore ve Güney Afrika’nın Birleşik Krallık’ın önemli ticaret ortakları olduklarını görmekteyiz. Dolayısıyla bizim de rekabet şartlarımız değişiyor. Türkiye; Japonya, Kanada ve Norveç ile aynı eksende yer almaktadır.

Türkiye ile Birleşik Krallık’ın ikili ticari ilişkileri MFN (Most Favoured Nation) oranları ve gümrük vergisi oranlarına göre belirlenecektir. Yeni MFN oranları, yeni gümrük vergisi oranları ve diğer ülkelerle yapılacak olan anlaşmalar henüz belirsiz durumdadır ve bu koşullar Türkiye-Birleşik Krallık ticari ilişkilerinin belirleyicisidir. Türkiye ile Birleşik Krallık arasında bir anlaşma imzalanamaması halinde ticaretin %70’inde doğrudan ya da dolaylı rekabet gücü kaybı yaşanacağı öngörülmektedir. Yeni bir ticaret anlaşmasının imzalansı durumunda ise rekabet gücü kaybının %55 civarında görüleceği belirtilmiştir.

Eğer STA’ya varılamazsa, Birleşik Krallık’la yapılacak ithalat/ihracatta uygulanacak ürün bazında verginin ne olacağının özel sektör tarafından bilinmesini gerekmektedir. Aşağıda verilen linkte, bir serbest ticaret antlaşmasına varılamazsa; Gtip bazında ya da key word kullanarak 01.01.2021 tarihinden itibaren Birleşik Krallık’a ithalat/ihracat yapılması durumunda uygulanacak vergileri firmalar görebilecektir. Her ürün için alternatif bulunmamakla birlikte,web sitesinin sürekli güncelleneceği belirtilmiştir.

 

Web Sitesi : https://www.tepav.org.tr/brexit/

 

Raporun tamamanı https://www.isib.org.tr/raporlar/ulke-raporlar/ sitesinden ulaşabilirsiniz.

Haberleri paylaşmak ister misiniz ?

-