Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ali Kındap, yenilenebilir ve kesintisiz enerji kaynağı olan jeotermalin, Türkiye’nin enerji arz güvenliğine ciddi katkı sağladığını belirterek, Türkiye’nin Batı bölgelerinde tespit edilmiş 3 bin megavatlık elektrik üretim potansiyeli, 30 bin megavatlık da termal-ısıtma-soğutma-kurutma için kullanılabilecek enerji kaynağının bulunduğunu belirtti. Ali Kındap, bu potansiyelin 9 milyar metreküplük doğal gaza ve bugünkü fiyatlarla 2.2 milyar dolarlık gaz ikamesine karşılık geldiğinin altını çizdi.

 

Dünyada iki temel ve sonsuz enerji kaynağı mevcut olduğunu dikkat çeken JESDER Başkanı Ali Kındap, bunlardan birinin güneş, diğerinin jeotermal olduğunu belirtti ve “Dünya kabuğunun en üstünde bulunan 5 kilometrelik en soğuk kısmından elde edilebilecek enerji dahi insanlığın 100 bin yıllık enerji ihtiyacını karşılamaya yeterli” diye konuştu. Ali Kındap, Türkiye’nin fay yapısı nedeniyle jeotermal kaynaklar açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğunu da vurguladı. Jeotermal kaynakların hem elektrik üretiminde hem ısıtmada kullanılabildiğini belirten JESDER Başkanı Kındap, “Türkiye, ısıtmasının büyük kısmını da jeotermal kaynaklar aracılığıyla karşılama olanağına sahiptir” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’de bugün 100 bin konutun jeotermal kaynaklarla ısıtıldığı bilgisini veren Ali Kındap, bu rakamın Fransa’nın başkenti Paris’te jeotermalle ısıtılan konutların sayısına eşit olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin potansiyelinin çok daha büyük olduğunu vurgulayan Ali Kındap, Batı bölgelerindeki 30 bin megavatlık potansiyelin 6 milyon konutun ısıtmasını sağlayabileceğini anlattı.

 

Ali Kındap, jeotermal kaynakların ana kullanım alanlarını şöyle özetledi: 

- Tarımsal kalkınma (Seracılık) 

- Termal turizm

- Konut ısıtması

- Karbondioksit üretimi   

 

JESDER’in, jeotermalin ısıtma gücünden yararlanmak için Jeotermal İhtisas Sera Bölgeleri projesini geliştirdiğini anlatan Ali Kındap, Denizli Sarayköy’de Zorlu Enerji’nin jeotermal elektrik santralinden çıkan atık su ile ısıtılacak seranın altyapı çalışmalarının tamamlandığını belirtti. Kındap’ın verdiği bölgeye göre Sarayköy’de 650 dönümlük alanda kurulan Jeotermal İhtisas Sera Bölgesinde 2 bin kişi istihdam edilecek.

JESDER, Manisa Alaşehir’de bin 347 dönümlük alanda kurulacak Jeotermal İhtisas Sera Bölgesi için de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve ilgili kamu kurumları ile çalışma başlattı. Altyapı yatırımlarının yaklaşık yüzde 80’i devlet tarafından gerçekleştirilen bölge, jeotermal santral santrallerinin tedarik ettiği sıcak suyla ısınacak.

Öte yandan Aydın Efeler’de de 650 dönümlük bir alanda kurulacak Jeotermal İhtisas Sera Bölgesi için de çalışmalar sürdürülüyor. 

Türkiye’de bir ilk niteliği taşıyan Jeotermal İhtisas Sera Bölgelerinin istihdama da büyük katkı sağlayacağını vurgulayan Ali Kındap, “Kurulmakta olan 3 Jeotermal İhtisas Sera Bölgesi, yaklaşık 3 bin kişiye istihdam sağlayacak” diye konuştu.

Ali Kındap, Jeotermal İhtisas Sera Bölgelerinin Türkiye’nin tarımdaki kurutma kapasitesini ve kuru meyve ihracatını artıracağını da dikkat çekti.

 

JESDER Başkanı Ali Kındap, jeotermal elektik santrallerinin sıfır atıkla çalışan tümüyle yerli kaynaklar olduğuna dikkat çekerek, “Fakat diğer yenilenebilir enerjilerden farklı olarak, jeotermalin keşfi ve işletilmesinin çeşitli risk ve zorluklar bulunuyor. Yerin altının yönetilmesi zordur. Yatırım gerçekleşmeleri, başlangıçta yaptığınız yatırımların çok üzerine çıkabilir. Jeotermal sondajı, petrol ve gaz sondajıyla aynı maliyetlere sahiptir ama biz buna ek olarak kaynağın sürdürülebilirliğini de sağlamak zorundayız. Arama ve sondaj faaliyetleri için on milyonlar dolar yatırım yaparız ama asıl iş kaynağı bulduğumuz zaman başlar. Bu nedenle devlet destekleri kritik önem taşıyor” diye konuştu. 

Yenilenebilir enerjiyi desteklemek için uygulamaya konulan Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) 2020’de sona ereceğini hatırlatan Kındap, sondaj aşamasının taşıdığı riskler nedeniyle YEKDEM’in en azından jeotermal için sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. 

 

Ali Kındap, jeotermalde 1 megavatlık kapasite için ortalama 4 milyon dolarlık yatırım yapıldığını belirtti. Sektörde yılda 200-250 megavatlık yatırım yapıldığını vurgulayan Kındap, bunun yaklaşık olarak 800 milyon dolar – 1 milyar dolarlık yatırım anlamına geldiğini ifade etti.

Türkiye’nin mevcut kurulu gücüyle şu anda jeotermalde dünya dördüncüsü olduğunu vurgulayan JESDER Başkanı Ali Kındap, YEKDEM desteğinin devam etmesi durumunda jeotermal elektrik santrallerinin İç ve Doğu Anadolu’ya da yayılacağını ve Türkiye’nin kolayca dünya üçüncülüğüne yükselebileceğini vurguladı.

 

Jeotermal santrallerin çevreye zarar verdiği iddialarının doğru olmadığını da vurgulayan Ali Kındap, incir ve üzüm rekoltesinin olumsuz etkilendiği iddiasının resmi veriler tarafından çürütüldüğünü belirtti. Aydın’da ilk jeotermal yapıldığı 2012’de ağaç başına incir veriminin 31 kilogram iken geçen yıl 39 kilograma yükseldiğini kaydeden JESDER Başkanı Kındap, incirde rekoltenin iklimsel koşullar ve çiftçinin bilinçlenmesiyle ilişkili olduğunu, jeotermalin olumlu veya olumsuz bir etkisinin bulunmadığını anlattı.