COVID-19 SALGINI VE YENİLENEBİLİR ENERJİ
Karbon emisyonlarını azaltarak iklim değişikliğinin çevreye zararlarıyla mücadele etme ihtiyacının giderek daha fazla önem kazanması, yenilenebilir enerjiyi yatırımcılar için daha da ilgi odağı haline getirmektedir. International Energy Agency (IEA), yenilenebilir ekipman üreticilerinin ve proje geliştiricilerinin hisselerinin borsa endekslerinde çok büyük bir yükseliş eğiliminde olduğunu ve güneş enerjisi firmalarına ait hisselerin değerinin Aralık 2019'dan günümüze iki katından fazla arttığını bildirmiştir (dünyaenerji.org.tr).
COVID-19 salgınının dünya genelindeki olumsuz etkilerinden dolayı elektrik, enerji hizmetleri ve yenilenebilir enerji şirketleri, tüm altyapılarını çalışır halde tutmaya ve güvenli ve güvenilir elektrik ve doğal gaz sağlamaya odaklanmışlardır (https://www2.deloitte.com). COVID-19 krizi yenilenebilir enerji kurulumlarında aksamalara ve öncelikli olmayan yatırımların ertelenmesine yol açmıştır. Bu salgın nedeniyle Çin’de küresel güneş enerjisi ekipmanı üretimde kesintiler ortaya çıkmıştır ve dağıtım şirketlerinin şebeke bağlantılarında yine aksamalar gerçekleşmiştir (www.energy-community.org).
COVID-19 dönemi ve sonrasında Türkiye cari açığın ve çevreye verilen zararın azaltılması konularında avantaj elde edebilir. Enerji fiyatlarının düşük seyretmesi ve enerji talebinin azalması enerji ithalatına bağımlı konumda olan Türkiye’nin cari açığının azalmasına katkıda bulunacaktır. Türkiye yerli ekipman üretim destekleriyle enerji yatırımlarını yenilenebilir enerjiye ve enerji verimliliğine yoğunlaştırırsa, ek istihdam alanları ortaya çıkacak ve bu durum ekonominin canlanmasına katkı sağlayacaktır. Enerji dönüşümü yatırımları, ilk önce hava kalitesini artırarak insan sağlığına olan olumsuz etkileri minimuma indirebilir ve diğer sosyal, ekonomik faydalarla birlikte Türkiye’nin COVID-19 sonrası ihtiyaç duyacağı kalkınmayı hızlandıracak olan politikaların odak noktasında yer alabilir (www.shura.org.tr).
COVID-19 salgını, tedarik zincirinde yaşanan gecikmeler, vergilendirmedeki zorluklar ve bu yıl sona eren devlet teşviklerinden yararlanamama riski gibi sorunların yenilenebilir enerji sektöründe ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yatırımcılar ise sektördeki belirsizlik nedeniyle istikrarsız hareket etmektedir. Bu yüzden ülkelerin temiz enerjiye yönelik teşvik politikaları uygulaması gerekmektedir (Eroğlu, 2020).
Yenilenebilir enerji sektörü, ülkenin enerji güvenliği konusunda hayati öneme sahiptir. Çünkü otoriteler etki politikalar oluşturmakta ve sürdürülebilir enerji sistemi için kamu-özel işbirliğini teşvik etmektedir. COVID-19 sonrası, ülkeler kendi ihtiyaçlarını karşılamak için yenilenebilir enerjiye odaklanmalı ve kendilerini gelecekteki durumlar için donatmalıdır. İklim değişikliği ve küresel ısınmayla mücadele ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek gibi konularda başarı sağlanacaktır (Yadav vd, 2020).